Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat

Z HARFİ İLE BAŞLAYAN KIZ VE ERKEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI

ÇOCUĞUMA HANGİ İSMİ VEREBİLİRİM?

ZABİT: (Ar.) Er. 1. Askere kumanda eden rütbeli asker. 2. Ticaret gemilerinden, geminin hareketiniyöneten idareci. 3. İdare etme gücü olan. (Mecaz): Tuttugunu koparan, dedigini yaptıran kimse.

ZADE: (Fars.) Er. 1. Evlat, ogul. 2. Dürüst, dogru adam.

ZAFER: (Ar.) l. Amaca ulasma, basan. 2. Düsmanı yenme, üstün gelme, utku. Erkek ve kadın adı olarakkullanılır.

ZÂFİR: (Ar.) Er. - Zafer kazanan, üstün gelen.

ZAGNOS: (Tür.) Er. - Bir tür dogan ' kusu.

ZÂHİD: (Ar.) Er. - Zühd sahibi, süpheli seyleri bile terkederek günahtan kaçan, Allah korkusuyla dünyanimetlerinden el çeken (kimse) muttaki.

ZAHİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zahid).

ZAHİR: (Ar.) Er. - Parlak, parlak yıldız. Allah'ın isimlerindendir. Kur'an-ı Kerim'de Hadid suresi 3.ayette geçer.

ZAHİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zahir).

ZAİD: (Ar.) Er. - Artan, artıran. -Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

ZAİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zaid).

ZAİK: (Ar.) Er. - Tad alan, tadıcı, tadan.

ZAİKA: (Ar.) Ka. - (bkz. Zaik).

ZAİM: (Ar.) Er. 1. Kefil. 2. Prenses, sef.

ZAİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Zaim).

ZAKİR: (Ar.) Er. - Zikreden, ,anan. Allah'ı gerektigi gibi tesbih ve tehmid eden. Kur'an'ı ögüt verici,gerçek bir zikir olarak gören.

ZAKİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zakir).

ZAMBAK: (Ar.) Ka. - Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi.

ZAMİR: (Ar.) Er. 1. İç, yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. 4. Adın yerini tutan sözcük.

ZAMİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zamir).

ZARAFET: (Ar.) Ka. - İncelik, güzellik, zariflik.

ZARİF: (Ar.) Er. 1. Nazik ve hos konusan, ince ve hos tavırlı olan kimse, kibar. 2. Ýnceligi, latifligi ilehosa giden.

ZARİFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zarif).

ZATİ: (Ar.) Er. 1. Kendiyle ilgili, kendine ait, özel. 2. Özle ilgili.

ZATİNUR: (Ar.) Ka. - Aydınlık, nurlu kisi.

ZATİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zati).

ZAYİÇE: (Fars.) Ka. - Yıldızların belli zamandaki yerlerini gösteren cetvel.

ZEBERCET: (Ar.) Ka. - Zümrütten daha açık yesil olan, zümrüt kadar degerli olmayan bir süs tası.

ZEBİH: (Ar.) Er. 1. Kesilmis veya kesilecek kurban. 2. Hz. İsmail ile Hz. Muhammed'in babası Hz.Abdullah'ın lakabı.

ZEHEB: (Ar.) Er. - Altın. (bkz. Zer).

ZEHRA: (Ar.) Ka. - Çok beyaz ve parlak yüzlü. Hz. Muhammed'in kızı Hz. Fatıma'nın lakabı.

ZEHRE: (Ar.) Ka. - Çiçek. (bkz. Sükufe).

ZEHREVAN: (Ar.). - Kur'an'daki sure-i Bakara ile Sure-i Al-i Ýmran. - Erkek ve kadın adı olarakkullanılır.

ZEKAİ: (Ar.) Er. - Zekayla ilgili, zekaya ait.

ZEKAVET: (Ar.) Ka. - Zeka, zeki-lik.

ZEKERİYA: (Tür.) Er. - Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen peygamberlerden biri.

ZEKİ: (Ar.) Er. 1. Zekalı çabuk anlayan ve kavrayan. 2. Zeka belirten.

ZEKİRE: (Ar.) Ka. - Bellegi güçlü olan, unutmayan.

ZEKİYE: (Ar.) Ka. - Anlayıslı, kavrayıslı, zeka sahibi.

ZELİHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Züleyha).

ZEMHERİR: (Ar.) - Gündönümünden sonraki siddetli soguklar, kara kıs. (22. Aralık'tan 31 Ocak'akadar). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZEMİN: (Fars.) Er. 1. Yer, yeryüzü. 2. Temel, dayanak. Konu, tema.

ZEMİNE: (Fars.) Ka. - (bkz. Zemin).

ZEMZEM: (Ar.) - Ka'be çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun müslümanlarca kutsal sayılan suyu. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZENAN: (Fars.) Ka. 1. Kadınlar. 2. (bkz. Nisa).

ZENNİSAN: (f.a.i.) Ka. - Ünlü, tanınmıs kadın.

ZENNUR: (Tür.) Ka. - (bkz. Zinnur).

ZERR: (Ar.) Er. - Karınca yumurtası. Ebu Zerr: Ashab-ı Kiram'da zühd ve takvaca meshur bir zat.

ZERAK: (Ar.) - Mavi, gök renkli. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZERARE: (Fars.) - Saçıntı, saçılan sey. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZEREFSAN: (Fars.) Ka. 1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü.

ZEREN: (Tür.) - Anlayıslı, kavrayıslı, zeki. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZERGUN: (Fars.) Ka. - Altın renkli, altın gibi san olan.

ZERGÜL: (Fars.) Ka. - Altın gibi.

ZERİA: (Ar.) Ka. - Vesile, bahane, fırsat.

ZERİN: (Fars.) - Altından olan, altın gibi parlak olan, san olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZERİSTE: (Fars.) 1. Altın tel, sırma. 2. San. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZERKA: (Ar.). 1. Gök gözlü. 2. Gök mavisi. 3. Mavi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZERNİGAR: (Fars.) Ka. - Altınla islenmis, yaldızlı.

ZERNİSAN: (Fars.) Ka. - Kılıç gibi seylerin üzerine kakma altınla yapılan isleme, süs.

ZERRİN: (Fars.) Ka. 1. Altından mamul. 2. Altın renginde sarı. 3. Parlak. 4. Güzel kokulu bir cins çiçek.5. Fulya.

ZERTAR: (Fars.) Ka. 1. Altın tel, sırma. 2.Günes ısını.

ZERVER: (Fars.) - Altın yaldızlı olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZEVAHİR: (Ar.) 1. Parlak yıldızlar. 2. (bkz. Zahir). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZEVAL: (Ar.) Er. 1.Yerinden ayrılıp, gitme. 2. Zail olma, sona erme. 3. Günesin basucunda bulunmazamanı.

ZEVKAN: (Ar.) 1. Zevk bakımından, zevkçe. 2. Zevk yoluyla. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZEVRA: (Ar.) 1. Dicle nehri. 2. Bagdat sehri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZEVRAK: (Ar.). 1. Kayık, sandal. 2. Mekke'de yapılan zemzem sisesi. 3. Çiçek testisi, kadehi. - Erkekve kadın adı olarak kullanılır.

ZEVVAK: (Ar.) Er. 1. Bir seyi çok fazla tadan. 2. Bir seyi çok fazla deneyen. 3. Bir seyin çok fazlafarkına varan.

ZEYCAN: (Fars.) Er. - Candan, cana yakın.

ZEYNEB: (Ar.) Ka. - Degerli taslar, mücevherler. Zeyneb binti Cahs: Peygamberimiz (s.a.s)' inhanımlarından.

ZEYNEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin zineti, süsü.

ZEYNEL: (Tür.) Er. - Zeynelabidin adından kısalmıs ad.

ZEYNELABİDİN: (Ar.) Er. Ýbadet edenlerin süsü.

ZEYNİ: (Ar.) Er. - Süsle, bezekle ilgili.

ZEYNİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zeyni).

ZEYNO: (Tür.) Ka. - Zeynep adının bozulmus hali.

ZEYNULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın süsü.

ZEYNUR: (Ar.) Er. - (bkz. Zinnur).

ZEYREK: (Tür.) Er. 1. İlgi çekici. 2. Eli uz, usta. 3. Akıllı, zeki.

ZEYYAL: (Ar.) Ka. - Uzun etekli.

ZEYYAN: (Ar.) Ka. - Süsler, pırıltılar.

ZEYYAT: (Ar.) Er. - Zeytinyagı, zeytinyagı yapan kimse.

ZİBA: (Fars.) Ka. 1. Süslü, güzel. 2. Yakısıklı.

ZİCAN: (Fars.) Ka. 1. Canlı, canayakın, candan.

ZİBARU: (Fars.) Ka. - Güzel yüzlü, dilber.

ZİHNİ: (Ar.) Er. - Zihinle, akılla ilgili.

ZİHNİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zihni).

ZİKRİ: (Ar.) Er. - Anma ile ilgili.

ZİKRA: (Ar.) 1. Anma, hatırlama. 2. İbret, örnek. 3. Ögüt. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZİNET: (Ar.) Ka. - Süs, bezek.

ZİNDE: (Fars.) 1. Diri, yasayan, canlı. 2. Dinç, saglam, güçlü kuvvetli. -Erkek ve kadın adı olarakkullanılır.

ZİNNUR: (Ar.) Er. - Nurlu, ısıklı, aydınlık.

ZİNNURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zinnur).

ZİNNUREYN: (Ar.) Er. - İki nur sahibi. Hz. Osman'a Hz. Muhammed (s.a.s)'in iki kızıyla evlendigi içinbu ad verilmistir.

ZİRVE: (Ar.) - Doruk, bir seyin en yüksek noktası, tepesi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZİŞAN: (Ar.) 1. Sanlı, sereni. 2. Canlı. 3. Bir tür lale. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZİVEKAR: (Ar.) Er. - Vekarlı. Vakar dolu. Vakar sahibi.

ZİVER: (Fars.) - Süs, bezek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZİVERBEY: (Tür.) Er. - (bkz. Ziver).

ZİYA: (Ar.) Er. - Aydınlık, parlaklık, nur, ısık.

ZİYAD: (Tür.) Er. - Fazlalık, çokluk. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. Ziyat.

ZİYAEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin ısıgı, aydınlıgı.

ZİYNET: (Tür.) Ka. - (bkz. Zinet).

ZİYNETİ: (Ar.) Ka. - Süsle, bezekle ilgili

ZOBU: (Tür.) Er. 1. İri yarı, kadın, kaba. 2. Delikanlı. 3. Zor, sıkıntılı. 4. Eski vezir konaklarındakihizmetlilere verilen ad.

ZORAL: (Tür.) Er. - Zor al.

ZORLU: (Tür.) Er. 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakısıklı. 3. Güçlü, dayanıklı.4. Sert, keskin. 5. Yürekli,cesur. 6. Girgin, girisken.

ZUHAL: (Ar.) Ka. - Günese uzaklık bakımından altıncı durumda olan gezegen, satürn.

ZUHUR: (Ar.) Görünme, meydana çıkma, bas gösterme. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ZUHURİ: (Ar.) Er. - Orta oyununda komik rolünü yapan kimse.

ZÜBEYDE: (Ar.) Ka. - Öz, asıl, cevher.

ZÜBEYR: (Ar.) Er. - Yazılı, küçük sey.

ZÜBEYİR: (Ar.) Er. - (bkz. Zübeyr).

ZÜHDİYE: (Ar.) Ka. - Her türlü zevke karsı koyarak kendini ibadete veren. - Türk dil kuralına göre "d/t"olarak kullanılır.

ZÜHDİ: (Ar.) Er. - (bkz. Zühdiye).

ZÜHEYR: (Ar.) Er. 1.Küçük çiçek, çiçekcik. 2. Banet Suad kasidesinin sahibi olan Ka'b'ın kendisi gibisair olan babası.

ZÜHRE: (Ar.) Ka. - Çoban yıldızı, venüs.

ZÜLAL: (Ar.) Ka. 1. Hafif, saf ve tatlı su.

ZÜLEYHA: (Ar.) Ka. - Hz. Yusuf un hanımı, güzelligiyle ünlenmistir.

ZÜLFİ: (Ar.) Er. 1. (bkz. Zülfıkar). 2. Kılıcın kabzasına ilistirilen süs.

ZÜLFİBAR: (Fars.) Ka. - Dagılmıs, saçılmıs saç.

ZÜLFİKÂR: (Ar.) Er. 1. Hz. Peygamberin Hz. Ali'ye hediye ettigi çatal agızlı kılıç. 2. Ýki parçalı.

ZÜLFİYAR: (Fars.) Ka. - Sevgilinin zülüflü saçı.

ZÜLFİZAR: (Fars.) Ka. - Aglayan, inleyen saç.

ZÜLKARNEYN: (Ar.) Er. 1. İki boynuzlu anlamında. 2. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen sahıs. 3. Büyükİskender.

ZÜMER: (Ar.) Er. 1. Zümreler, gruplar. 2. Kur'an-ı Kerim'in 39. süresi.

ZÜMRA: (Ar.) Ka. 1. Güzel, iyi ahlaklı. 2. Cesur, yigit, yürekli. 3. Zeki, bilgili kadın.

ZÜMRÜT: (Ar.) Ka. - Parlak yesil renkli kıymetli tas.

ZÜRARE: (Ar.) Ka. - Saçıntı, saçılan sey.


 Öne Çıkanlar

 

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi