O öyle bir Allah ki, her zaman ayakta ve ölümü olmayan bir Allah'tır.
O'ndan başka ilah yoktur. Allah'a tövbe ediyorum.
O öyle bir tövbe ki; nefsini ne öldürebilecek, ne de yaşatabilecek aciz ve zalim bir kulun tevbesiyle tevbe ediyorum ve Allah'tan tevbe bağışlanma ve hidayet istiyorum.
Çünkü O (Allah) bütün tevbeleri kabul eden çok merhametlidir.
İmam-ı Gazali (r.a.) diyor ki: Tevbenin kabulünün alametleri vardır. Böyle bir kişi:
1- Tevbe ettiği günahlara meyletmez.
2- Her yerde, her zaman Cenâb-ı Hakkın kendisini gördüğünü bilip günah işlemekten utanır.
3- Fasıklardan kaçar, Salihlerle beraber olur.
4- Dünya malına tamah etmez. Ahiret için çalıştığını az görür.
5- Farz amelleri aksatmaz.
6- İşlediği günahları hatırladıkça üzülür ve istiğfar eder. Bütün azalarını günah işlemekten muhafaza etmeye çalışır.
Tevbe de samimiyet önemlidir. Yoksa yazboz tahtası gibi olursa Efendimiz (s.a.v)’in şu şiddetli ikazıyla karşılaşır:
“Günaha devam edip, dili ile istiğfar eden, Rabbi ile alay etmiş sayılır.” (Beyhaki)
“Her namazdan sonra 33 kere sübhanellah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere Allahu ekber daha sonra La ilahe illallahu vahdelu la şeriykeleh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey’in kadiyr.” diyenin deniz köpüğü kadar çok günahı olsa da Allah affeder. (Buhari, Müslim)