Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


ŞORT, ATLET GİBİ KISA ELBİSELERLE NAMAZ KILINIR MI?


Bir mü’min namaz kılarken İlâhî huzura çıkmanın şevk ve heyecanını yaşar. Rabbiyle birlikte olmanın, Ona en yakın bulunmanın zevk ve hazzını tadar. Çünkü, insanın Allah’a en yakın olduğu an namazın en mühim rüknü olan secde ânıdır.

İşte böyle bir hâlette bulunan mü’minin namaza hazırlanırken de ayrı bir hassasiyet, itinâ ve titizlik içinde bulunması gerekir. Namazın farz, vacip ve sünnetleri yanında, müstehap ve âdâbına da azamî ölçüde riâyet etmesi onun namazdaki mânevî hisse ve feyzinin derecesini arttıracaktır.

Aynı şekilde namazın mânâ ve ruhuna ters düşen, namazı bozan, mekruh kılan davranış ve hareketlerden kaçınmak, uzak durmak da o nisbette namazın sevap ve faziletini çoğaltacaktır.

Namaz kılarken insanın işlemiş olduğu mekruh sayılan birtakım davranışlar vardır. Bunların bir kısmı vacip veya sünnet-i müekkedenin terkiyle meydana gelir ki, bu çeşit hareket tahrimen mekruha girer. Sünnet-i gayr-i müekkede, müstehap ve menduplardan birini terk etmek ise tenzihen mekruha girer.

Meselâ tadil-i erkân namazın vaciplerinden birisidir. Rükûdan sonra tam olarak doğrulmadan secdeye varmak tadil-i erkânı terk sayıldığından tahrimen mekruh işlenmiş olur. Fakat, namazda gözü yummak gibi bir hareket tenzihen mekruha girer.

Tahrimen mekruhlar namazın sıhhatine zarar verdiği, sevabını azalttığı halde, tenzihen mekruhlar için aynı şeyler bulunmamaktadır. Bilerek ve kasdî olarak yapıldığı zaman belki ibadetin faziletine bir eksiklik getirse de, esas itibariyle namazın kendisine, sıhhatine bir zarar vermez.

Pijama veya gecelikle namaz kılmaya gelince; Mehmed Zihni Efendi Nimet-i İslâm isimli eserinde, “Namazda müstehap olan, giyilmesi âdet olan bir elbisedir. Çünkü, mütevaris olan odur. (Yani Resul-i Ekrem Efendimiz, Sahabe-i Kiram ve İslâm ulemâsı hep kendi bölgelerinde giyilmesi âdet olan elbiseyle namaz kılmışlardır.) Gecelikler de lübs-ü mutad olmakla [giyilmesi âdet olan bir elbise.] olmakla, onunla namaz kılmakta kerahet olmaz.” der.1

Erkeğin namazda örtünmesi gereken yerleri göbek ile diz kapağı arası, kadının ise el ve yüz dışında bütün bedenidir. Buna göre erkeklerin pijama veya eşofmanla, kadınların da tesettürü sağlayabilecek şekilde dikilmiş olan gecelik ve sabahlıkla evlerinde namaz kılmaları mekruh olmaz. Dürer gibi bâzı fıkıh kitaplarında “Siyab-ı bezl ile namaz kılmak mekruhtur.” denir. Bunun mânâsı, evin dışında giyilemeyecek kadar pejmürde ve hırpânî olan bir elbisedir.

Bundan, kirli, sâdece ev işlerinde giyilebilen bir elbise veya büyüklerin yanında giyilemeyen elbise mânâsını anlayanlar da vardır. Böyle bir elbise ile namaz kılmak ise sâdece tenzihen mekruhtur.

Askılı atletle namaz kılmak ise, namazda bulunması gereken ciddiyete pek uygun düşmez. Namazın sıhhatine bir zarar vermemekle beraber, bunun üzerine bir gömlek giymek daha münasip olur.


NAMAZI BOZAN HALLER NELERDİR?


Namazı Bozan Şeyler Namazı bozan belli başlı hususlar şunlardır:

1 - Namazda konuşmak. İster yanılarak olsun, ister unutarak, isterse uyuklayarak, az veya çok her türlü konuşma namazı bozar.

2 - Namazda bir şey yeyip içmek. Namazda iken ağza hariçten susam tanesi kadar küçük bir şey bile alınıp yutulsa namaz bozulur. Dişler arasında kalmış nohut büyüklüğündeki bir yemek artığını yutmak da namazı bozar. Ayrıca (sakız gibi) ağza bir şey alıp yutmadan gevelemek ve çiğnemek de, namazı bozucu bir haldir. Namazdan önce yenen tatlının tadının boğazda hissedilmesinde ise bir beis yoktur.

3 - Kendi işiteceği kadar gülmek. Yanındakiler işitecek kadar gülmek, namazla birlikte abdesti de bozar. Tebessümün ise, ne namaza, ne de abdeste bir zararı yoktur.

4 - Kıbleden göğsünü çevirmek.

5 - Namazda iken selâm vermek ve selâm almak. İsterse yanılarak yapılmış olsun...

6 - Namazda iken, dıştan bakana kesinlikle namazda olmadığı intibaını verecek şekilde bir işle meşgul olmak. Meselâ, tarakla saçını taramak gibi. Buna fıkıhta amel-i kesîr denir ki, mânası çok iş, namaza mâni olan iş demektir. Dıştan bakınca namaz kılıp kılmadığında şüphe uyandıran, insana kesin bir kanaat vermiyen hareketler ise, namazı bozmaz. Bu hareketlere de amel-i kalîl, yani az iş, namaza mâni olmayan iş denir.

7 - Dünyaya ait bir işi hatırlayarak sesli ağlamak veya ağrı veya sızıdan dolayı ve bezginlikle, ah of deyip inlemek. Ağlamak, cennet ve cehennemi hatırlamak sebebiyle meydana gelmişse huşû'dan ileri geldiği için namazı bozmaz. Hadîs-i şerîfte: "Cenâb-ı Hakk'a, ağlıyarak itâat eden, gülerek cennete dahil olur ve gülerek günah işleyen, ağlayarak cehenneme girer" buyurulmuştur.

8 - Öksürüğü yok iken, zorla öksürmeğe çalışmak, boğazını hırıldatmak.

9 - Mum, lâmba gibi bir şey'i üflemek.

10 - Aksırana yerhamükellah demek.

11 - Birine bir cevab vermek maksadıyla bir âyet okumak.

12 - Kötü haber işittiğinde innâ lillâh, iyi haberde ise elhamdü lillâh demek. Bütün bunlar, namazda mâsivadan ve dış âlemden alâkayı kesmeye zıd olan şeylerdir.

13 - Teyemmüm almış kimsenin namazda iken suyu görmesi.

14 - Sabah namazını kılarken güneşin doğması. Bâzılarına göre güneş doğarken kılınan namaz bozulmaz, nâfile namaza döner. Sabah namazı ise kazaya kalmış olur.(*) Şâfiî'ye göre, güneş doğarken kılınmakta olan sabah namazı sahihtir, fâsid olmaz.

15 - Mest üzerine yapılan meshin müddeti, namazda iken bitmesi.

16 - Âyeti yanlış okuyarak mânâsını bozmak.

17 - Erkekle kadının yanyana bir hizada namaza durmaları. Bunun namazı bozması için, erkekle kadının kıldıkları namazın müşterek olması şarttır. Bu müştereklik de, ya ikisinin de aynı imama uyması veya kadının, hizasında durduğu erkeğe uyması şeklinde olur. Bu sebeble, camilerde erkekle kadın namaz kılarken kadınlar arkadaki saflara dururlar, erkeklerin önünde veya hizasında bulunmazlar. Namazda kadın erkeğin önüne veya yanına durursa, sadece erkeğin namazı bozulur. Kadın, hizasına durduğu erkeğe uymuşsa o takdirde ikisinin de namazları bozulur. Kadın ve erkek ayrı ayrı kendi başlarına namaz kılıyorlarsa, aynı hizada olmalarının veya kadının önde olmasının namaza hiçbir mâniliği yoktur.

18 - Namazda zamm-ı sûreyi Mushaf'a bakarak okumak.

19 - İmama uymuş bir kimsenin namazın bir rüknünü imamdan önce yapması. Meselâ, imamdan evvel rükû'a gidip ondan önce rükû'dan kalkması.

20 - Ümmî ve özürlü kimseleri imam yapmak.

21 - Namazda abdesti bozulmak.

22 - Namazda iken bayılmak.

23 - Namaz içinde bulunan bir erkeğin namazı, kendisini hanımının öpmesi veya okşaması ile, şehveti galeyana gelmedikçe, bozulmaz. Fakat kadının namazı, kocasının şehvetle okşaması ve şehvetli şehvetsiz öpmesi ile bozulur.

24 - Kalbe ihtiyarsız gelen vesveseler, kuruntular, çirkin hayaller de namazı bozmaz.

25 - Bir kimse namazda vücudunu bir kere veya üstüste iki kere veya başka başka rek'atlarda birer veya ikişer kere kaşısa, namazı bozulmaz. Fakat bir rek'at içinde birbiri ardınca üç kere kaşıyacak olsa, namaz bozulur.

26 - Namaz kılanın secde yerinden bir kimsenin geçmesi ile namaz bozulmaz. Ancak geçen kimse günahkâr olur. Namaz kılanın önünden geçmenin günah olduğu yer, büyük câmilerde ve açık arazilerde namaz kılanın, ayaklarından itibaren secde ettiği yere kadar olan kısımdır. Küçük camilerde namaz kılanla onun önünden geçen arasında, direk, insan gibi bir engel bulunmazsa, namaz kılanın önünden nereden geçilirse mekruh olur. Esasen namaz kılan kimsenin, önünden geçilme ihtimali varsa, bir sütre edinmesi sünnettir.

(*) İmam kırâette yanılırsa veya takılırsa ona hatırlatmak (feth-i kırâet) câizdir. Resûl-i Ekrem (asm) bir namaz sırasında Mü'minûn sûresini okurlarken bir kelimeyi geçmişlerdi. Namazdan sonra: "İçinizde Übey yok muydu?" diye Übey bin Kâ'b'ı sormuşlardı. Übey ashabın hıfzı ve kırâeti en kuvvetli olanıydı. Übey orada olduğunu ifade edince, Resûlüllah efendimiz: "Bana feth etmeli (hatırlatmalı) değil miydin?" buyurmuşlardı.


Namaz kılanın önünden geçilmesi namazı bozar mı?

İster kapalı, ister açık alanda olsun zorunlu olmadıkça namaz kılan birisinin önünden geçilmemelidir. Hz. Peygamber (s.a.s.) namaz kılanın önünden geçmektense 40 yıl beklemenin daha hayırlı olacağını belirtmiştir (Müslim, Salât, 261). Namaz kılanın da, uygun bir yere durmak veya sütre vb. bir şey koymak suretiyle önünden geçilmemesi için önlem alması gerekmektedir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), önünden insan veya hayvanların geçmesi muhtemel olan bir yerde namaz kılan kişinin önüne sütre (değnek veya başka bir şey) koymasını tavsiye etmektedir (Müslim, Salât, 241, 242). Sütreyi terk etmek ise mekruhtur.

Cemaatle kılınan namazlarda, sadece imamın sütre edinmesi yeterlidir; diğerlerinin sütre koyması gerekmez (Buhârî, Salât, 90). Namaz kılanın önündeki sütrenin ardından geçmekte bir sakınca yoktur. Namaz kılanın önünden geçen kimse sorumlu olmakla birlikte, önünden geçilen kişinin namazı bozulmaz. Fakat büyük camilerde, namaz kılanın secde mahallinin uzağından geçmek caizdir (Kâsânî, Bedâî’, I, 217).


Gülmek namazı bozar mı?

Namazda aslolan kulun Rabbinin huzurunda olduğu bilinciyle huşu içerisinde kılınmasıdır. Fakat elde olmayan sebeplerle meydana gelen gülmenin namaza etkisi üç şekilde değerlendirilebilir:

1- Namazda iken yanındakilerin duyabileceği şekilde sesli olarak gülmek; bununla Hanefîlere göre hem abdest hem de namaz bozulur (Serahsî, el-Mebsût, I, 172; Merğînânî, el-Hidâye, 116,117).

İbn Üsâme’nin babasından naklettiği bir hadiste şöyle denilmektedir: “Biz Resûlullah’ın peşinde namaz kılarken görme özürlü birisi bir çukura düştü. Biz de adamın hâline güldük. Bunun üzerine Resûlullah yeniden abdest alıp namazı baştan itibaren iade etmemizi emretti.” (Dârekutnî, es-Sünen, I, 295)

Şafiîlere göre kahkaha namazı bozsa da abdesti bozmaz. Çünkü namazın dışındayken kahkaha abdesti bozmadığına göre namazdayken de bozmaz (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 64, 108).

2- Namaz kılan kimsenin kendisinin duyabileceği kadar gülmesiyle yalnızca namaz bozulur.

3- Kişinin kendinin ya da yakınındakinin işitmeyeceği şekilde gülümsemesi namazı da abdesti de bozmaz (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 55-56).

Namazda Kusmak Namazı Bozar mı?

Namazda Kusmak: Namazda ağız dolusu kusmak abdesti bozarsa da namazı bozmaz. O halde bu durumda olan kimse, başka bir harekette bulunmadan yeniden abdest alırsa, namazı kaldığı yerden tamamlayabilir. Ağız dolusundan az solursa, ne abdesti, ne de namazı bozulur.

Ağız dolusu kusar ve fakat onu ağzında tutması mümkün olduğu halde yutarsa, hem abdesti, hem namazı bozulur. Ama ağız dolusu değilse, Ebu Yusuf'a göre, namazı bozulmaz. İmam Muhammed'e göre bozulur. Burada ihtiyata uygun olan, İmam Muhammed'in görüşürdür. (Fetâvâ-yi Kaadıhan - Fetâvâ-yi Hindiyye.)

Kişi kendini kusmaya zorlar da ağız dolusu kusmuk çıkarsa, namazı bozulur. Daha az olursa bozulmaz. (El-Muhit / Radıyüddin Serahsî - Mecmeu'l-enhür.)

(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/350.)


Namazda Genel Olarak Yapılan Hatalar (Mekruhlar)

1- Namazda tadil-i erkanı terk etmek.

2- Başı döndürüp bakmak.

3- Secdede iki kolu yere döşemek. [Kadınlar döşer.]

4- Başı bir tarafa eğmek.

5- Esnerken ağzı kapatmamak.

6- Özürsüz gözleri yummak.

7- Öndeki safta boş yer varken, geri safta kılmak.

8- Üzerinde canlı resmi bulunan elbise ile namaz kılmak.

9- Canlı resmi asılı odada namaz kılmak.

10- İş elbisesi ile ve büyüklerin yanına çıkamayacak elbise ile veya kötü kokulu çorap ile kılmak.

11- Abdest sıkıştırırken kılmak.

12- Tekbir alırken ve teşehhüdde otururken parmakları açık veya kapalı tutmak. [Kendi haline bırakılır. Secdede parmaklar kapalı, rükuda ise açık tutulur.]

13- Secdeye inerken pantolonunu yukarı çekmek.

14- Başı açık kılmak. [Mekke’de, ihramlı iken, namaz baş açık kılınır.]

15- Namazda ağırlığı, bir ayağa çok, diğerine az vermek.

16- İmam namaza durunca, sabahın sünnetini caminin girişinde veya direk arkasında kılmayıp, saf arasında veya başka yerde kılmak. [İmam namaza az sonra duracaksa, öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerine durulmaz, hemen imama uyulur.]

17- İmam, açıktan yani sesli okurken Sübhanekeyi okumak.

18- Secdeye veya rükuya, imamdan önce başını koymak veya kaldırmak.

19- Çıplak ayakla namaz kılmak. [Şafii’de çıplak ayakla kılınır.]

20- Kolu sığalı veya kısa kollu gömlekle namaz kılmak.

21- Sağa-sola eğilmek, sallanmak.

22- Secdede burnu yere değmemek.

23- Secdede bir ayağı kaldırmak. [İki ayak kalkarsa, bazı âlimlere göre namaz bozulur.]

24- Kıyamda okuduğunu rükuda, rükuda okuduğunu kıyamda tamamlamak.

25- Bir rükünde iki defa bir yeri kaşımak. [Bir rükünde, üç defa ayrı kaşımak bozar.]

26- Namazda 4-5 kişi duyacak kadar yüksek sesli okumak. [Kendi işitmeyecek kadar sessiz okunursa namaz sahih olmaz.]

27- İkinci rekâtta, birincide okuduğu âyeti tekrar okumak veya ondan evvelki bir âyeti okumak. [Unutarak okumak mekruh olmaz.] İkinci rekâtta birinciden üç âyet uzun okumak.

28- Özürsüz teşehhüdde, sünnete uygun oturmamak. Kıyamda sünnete uygun olarak ayakları dört parmak kadar açmamak. [Şafii’de bir karış kadar açmak sünnettir.]

29- Özürsüz bir şeye dayanıp kalkmak.

30- Farzdan sonra hemen son sünnete kalkmamak. Yahut konuşmak veya bir şey okumak.

31- Namaz kılanın önünden geçmek veya önünden geçilebilecek yere namaza durmak.


 Öne Çıkanlar

 

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi