Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat

ŞEYH EDEBALİ'DEN OSMAN GAZİ'YE NASİHATLER VE ÖZLÜ SÖZLER


Şeyh Edebali Hazretlerinin, Osman Gazi’yi ve O’nun şahsında gelecek olan devlet adamlarını istikâmetlendirecek tavsiyelerinden bir kısmı şöyledir:

“Ey Oğul! Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana... Suçlamak bize; katlanmak sana... Âcizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adâlet sana... Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...”

“Ey Oğul! Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana...”

“Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı.. Allâh Teâlâ yardımcın olsun. Beyliğini mübârek kılsın. Hakk yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalb versin.”

“Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve duâlarla bize va’d edilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.”

“Oğul! Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgârlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için dâimâ sabırlı, sebâtkâr ve irâdene sahip olasın!..”

“Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir.”

“Milletin, kendi irfânı içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfândır.”

“Oğul! İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezânında ölürler.”

“Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır.”

“Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir.”

“Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.”

“Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin, deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...”

“Şu üç kişiye; yâni câhiller arasındaki âlime, zenginken fakîr düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene acı!..”

“Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyyette değildir.”

“Haklı olduğun mücâdeleden korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler.”

“En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.”

“Ülke, idâre edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sâdece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştürdüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar, yaşatamadılar..” (Bu nasîhat Osmanlı’yı 600 sene yaşatmıştır.)

"İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkamaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar, lâf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir...”

“Akacak kan boş yere akmamalı. Ona yol ve yön lâzım.. Zîra kan, toprak sulamak için akmaz.”

“Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur.”

“Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.”

“Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinâyettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.”

“Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..”

“Yalnızlık, korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da... Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin.”

“Sevgi dâvânın esâsı olmalıdır. Sevmek ise, sessizlikliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.”

“Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”


ŞEYH EDEBALİ'DEN ÖZLÜ SÖZLER

- Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.

- Açgözlü ile dost olma: ikram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez; üzülürsün, 

-Usul bil, adap bil, sınır bil.

-Sen seni bil; ömrünce bu yeter sana.

-İkram bil, kural bil, doyum bil.

-Gördün söyleme, bildin bilme.

-Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma.

-Hal bil, ahval bil, gönül bil.

-Bir başka ol ki oğul, dimdik durasın, çiğnenip ezilmeyesin.

-Bir Göz ol ki oğul.. İyilik göresin peşinden yürüyesin.

-Eğer kendini başkalarıyla kıyaslar durursan, ya mutsuz olursun, ya da kendini beğenmiş olursun. Çünkü her zaman senden daha iyi ya da daha kötü birileri olacaktır.

-Sabır, kara bir dikeni yutmak ve diken için parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktır.

-Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini şaşırmayasın.

-Şu üç kişiye acı: (1) cahiller arasındaki âlime, (2) zengin iken fakir düşene ve (3) hatırlı iken itibarını kaybedene.

-Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme!

-Cahil ile dost olma: ilim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez; üzülürsün.

-Saygısızla dost olma: usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez; üzülürsün.

-Ukalayla dost olma: çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur; üzülürsün.

-Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır. 

Neşri Tarihi. Aşık paşa Tarihi. Bu mülkün kadın sultanları: Vâlide sultanlar, hâtunlar, hasekiler, kadınefendiler, sultanefendiler . Oğlak Yayınları. s. 29. Danışmend, İsmail Hâmi, (1961) Osmanlı Devlet Erkâni, İstanbul:Türkiye Yayınevi.Sakaoğlu, Necdet, "Alaaddin Paşa", (1999) Yaşamlarıyla ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi C.1 s.188-189 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları C.1 say.57 Osmanzade Ahmed Taib (Hicri 1207), Hadikatü'l-vüzera, İstanbul C.5 s.6 (Osmanlıca)Bosworth, C E. ve E Van Donzel, (ed). "Alaeddin Paşa." Encyclopedia of Islam Cilt I. Hollanda: EJ Brill, 1993.) O.N.Topbaş, Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları


 Öne Çıkanlar

 

Benzer Sayfalar



Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi