FARE DELİĞİ RÜYANIN TABİRİ, ANLAMI ve YORUMU NEDİR?
HAYROLSUN
Biliyorsunuz ki, Hazret-i Eyyûb sabır kahramanı bir Peygamberdir. Onun başına nice felâketler ve belalar gelmiş, fakat o hepsine sabretmişti. Bu sebeple rüyada Hazret-i Eyyûb (a.s) görmek, musibetlere, belâlara, ehlin, malın, evlâdın ve daha nice şeylerin kaybolmasına ve bunlara da sabır ile tahammül edeceğine alâmettir.
Yine o mübarek peygamberi görmek, mal ve çocukların elden çıkmasına delâlet eder. Hasta bir adamın Eyyûb (a.s) görmesi, hastalıktan kurtulup selâmete ermeye işarettir.
Denilmiştir ki: Rüyada Hazret-i Eyyûb'u gören kimseye bela ve musibetler isabet eder. Dostlarından ayrılır ve devasız derde duçar olur. Sonra da bunların hepsinden kurtulup selâmet bulur.Rüyada birçok fare görmek, rızka delâlet eder. Evinde farelerin oynaştığını görmek, rızkın çokluğuna ve devamlılığına işarettir. Çünkü fareler rızık olan yerde oynaşır.
Bazı kere de fare görmek, fitneci bir kadına işarettir. Veya bağırıp feryad eden yahudi ve melun bir kadına, yahut bir hırsıza delâlet eder. Zira fareler de yediklerini hep çalarak yerler.
Bir kimsenin rüyada fareyi yerinden çıkardığını görmesi, o yerde nimet ve bereketin az olacağına delâlet eder. Rüyada bir fareye sahip olduğunu görmek, hizmetçi ile tâbir olunur.
Farenin beyazı gündüze, siyahı geceye delâlet eder.
Rüyada farenin bir yeri deldiğini görmek, ev soyan hırsızlara delâlet eder. Yine rüyada farenin kendi elbisesini kestiğini görmek, rüya sahibinin geçmiş ömrünü haber vermesine işarettir.
Gündüz uykusunda ve gündüz görülen rüyada fareyi sabahtan akşama kadar durmadan gezinir bir halde görmek, rüya sahibinin ömrünün uzunluğuna alâmettir.
Nablusî (rh.a) demiştir ki: Tâbir cihetinden farenin dişisi ile erkeği arasında fark yoktur. Bir kimse kendisinin fare avladığını ve ona mâlik olduğunu görse, içi bozuk bir kadına delâlet eder. Zira fare kötü ve fitneci bir kadındır.
Rüyada evinde nice nice farelerin olduğunu görmek, o kimsenin evine kendilerinde hayır ve bereket olmayan kadınların girmesine işarettir. Yine bir kişinin kendi elbisesinde veya yatağında bir fare görmesi, işlerine karışan hayırsız bir kadına delâlet eder.
Rüyada bir fare öldürdüğünü görmek, kötü ve huysuz bir kadına galip gelmeye işarettir. Bir adamın rüyada farelere ok veya taş attığını görmesi, kötü bir kadının gıybetini yapmaya işarettir veya onunla kötü bir şey hakkında muhabbete delâlet eder. Rüyada bir fareyi avladığını görmek de, yine bir kadına hile ederek onu avlamaya işarettir.
RÜYADA FARE DELİĞİ: Kişinin rüyada fare deliği görmesi, bid'atlara tabi olmaya, bid'atçı ve sapıkların eserlerine uymaya alâmettir. Bazı kere fare deliği, ağıza da delâlet eder. Bu sebeple delikten bir hayvan çıktığını gören adamın ağzından o hayvan ayarında bir söz çıkar.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez. Ayrıntılar İçin Tıklayınız...
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.