Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


RÜYADA DİL GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU

RÜYADA DİL ÇIKARMAK

HAYROLSUN

Dünyada hazine gibi muhafaza edilmeye en çok muhtaç olan şey insanın dilidir. Bu sebeple rüyada görülen dil, sahibinin tercümanı ve işlerini yürütendir. Rüyada dilini hareket ettirdiğini görmek, hata ile tâbir olunur.

Sükut eden selâmet bulur, fakat susanlar pek azdır. Rüyada biri ile münakaşa yaptığını ve dilinin uzun olduğunu görmek, hayasızca söz söylemeğe delâlet eder.

Bir kimsenin rüyada dilinde siyah kıl bittiğini görmesi, hemen zuhur edecek bir şerre, beyaz kıl bittiğini görmesi de, sonradan çıkacak bir şerre alâmettir. Bazı kere de dil görmek, kemâl, güzellik, delil, gidişat ve şöhrete delâlet eder. Rüyada devlet reisi dili- nin kesildiğini görse, bu rüya, ona tercüman olan kimsenin ölümüne delâlet eder.

Mahkemesi olan kimsenin rüyada dilinin kesildiğini görmesi, delillerinin boşa çıkacağına ve mahkemeyi kaybedeceğine delâlet eder ve o zat kahra uğrar.

Evli bir adamın rüyada hanımının dilinin kesildiğini görmesi, o hanımın iffetli ve mesture bir kadın olduğuna işarettir. Tersine, hanımın rüyada efendisinin dilinin kesildiğini görmesi, hanımın ona şaka yapmasına alâmettir.

Rüyada dilinin çenesine yapıştığını görmek, hakkı veya kendisine bırakılan bir emaneti inkâr ile tâbir olunur.

Yine rüyada dilinin iki parça olduğunu görmek, yalancılık ile tâbir edilir. Rüyada kendi dilini kaybettiğini görmek, memedeki çocuğun ölümüne delâlet eder.

Bir âlimin rüyada dilinin kesildiğini görmesi, mücadele ve münazarada mağlubiyete alâmettir. Bazı kere de o âlimin hizmetçisi veya talebesi ya da çocuğu ölür.

Rüyada dilinin kaybolduğunu görmek, kendisine, çoluk çocuğuna, akrabalarına yahut komşularına gelecek bir musibetten dolayı düşmanın sevinç ve sürür duymasına delâlet eder.

Rüyada birisine dilini çıkardığını görmek, halk arasında alaya maruz kalmaya alâmettir. Bir şairin rüyada dilinin kesilmesini görmesi, onu kesen kimse tarafından gelecek mala ve nimete delâlet eder.

Nablusî (rh.a.) demiştir ki:

“-Bir adam rüyada kendisinin ini olduğunu ve o inde bir arslanı bulunduğunu görse; in,  o  adamın  ağzı,  arslan  da  onun  dilidir.  İnsanları  yemesi  ve  parçalaması  için arsalanını halkın üzerine salıvermesi, diliyle insanlara eziyet etmesine ve onları incitmesine delâlet eder."


RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER

 İslâm'a göre rüya üç çeşittir:

1. Salih rüya,

2. Şeytanî rüya,

3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.

Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:

"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."

Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."

İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:

"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."

Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.

Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.

RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ 

Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:

1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.

2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.

3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.

TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

 Öne Çıkanlar

 

Benzer Sayfalar



Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi