Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


RÜYADA DENİZ GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU

RÜYADA DENİZDE YÜRÜMEK

RÜYADA DENİZİ YARMAK

HAYROLSUN

Denizden istifade çoktur, fakat her denize giren inci elde edemez. Ve selâmet denizin kenarındadır. Bu sebeple bir kimsenin rüyada deniz görmesi, kuvvetli, celâdetli ve insanların kendisine muhtaç olduğu şefkatli ve adaletli bir sultana, yani devlet başkanına delâlet eder. Bu rüyayı tüccar görse mala, işçi ve amele görse ustasına işarettir.

Rüyada denizin bütün suyunu içtiğini görmek, dünyanın birçok nimetlerine mâlik olmaya delâlet eder. Ve bu zatın ömrü uzun olur.

Cafer-i Sâdık (r.a.) demişlerdir ki: Rüyada deniz görmek altı şekilde tâbir olunur:

a) Melik ve sultan,

b) İnsanların büyüğü ve reisi,

c) Âlim,

d) İlim,

e) Mal,

f) İş ve gayret...

İbn-i Sîrîn hazretleri demiştir ki:

"- Rüyada denizin üstünde yürüdüğünü ve fakat ayaklarının ıslanmadığını gören kimse cehennem ateşinden kurtulur ve dünyada salâh erbabı insanlardan biri olur."

Bazı kere de rüyada denizde yürüdüğünü görmek, sefere, üzüntü, keder ve gamdan kurtuluşa ve büyük hayra delâlet eder.

Yine bir kimsenin rüyada denize gark olduğunu görmesi: Dünyaya ve dünya servetine mâlik olmaya alâmettir.

Rüyada denizi bir baştan diğer bir başa yardığını görmek, üzüntü ve kederden kurtulmağa, selâmet ve sürura ermeye delâlet eder. Yine kişinin rüyada deniz görmesi, arzu ve isteklerinin yerine gelmesine ve gönül safasına delâlet eder.

Rüyada denizden su alıp bir kaba doldurduğunu görmek, çok mal biriktirmek ile tâbir olunur. Veya yüce Allah o kişiye öyle bir devlet verir ki, o devlet sayesinde denizden daha kuvvetli ve geniş bir mal yığar. Allahu Teâlâ, dilediğini hesapsız verir.

Rüyada denize girdiğini görmek, deniz gibi unvanı olan bir sultanın hizmetine girmeye delâlet eder. Bir kimsenin rüyada denizin ortasında oturduğunu veya yattığını görmesi, sultanın huzuruna gireceğinin işaretidir.

Rüyada denizden su içtiğini görmek, içtiği miktarca ilim ve edep elde etmeye alâmettir. Denizi geçtiğini gören ise, düşmanın malından ganimet alır ve muradının incisini  elde  eder.  Çünkü  Benî  İsrail  denizi  geçip  Firavun'un  malını  ganimet  olarak almışlardı.

Rüyada denizde yıkandığını görmek, günah ve hatalardan halâs olmaya, hüzün ve kederin gitmesine delâlet eder.

Hasta bir adamın denizde yıkandığını ve abdest aldığını görmesi, Allahu Teâlâ'nın ona şifa vereceğine; borçlu birinin görmesi, borç ve sıkıntıdan kurtulacağına ve korktuğu şeylerden emin olmaya delâlet eder.

Bir kimsenin rüyada deniz üstünde ayakta durduğunu görmesi, devlet reisi tarafından ummadığı bir şeye nail olmaya delâlet eder. Denizde yüzdüğünü ve batarak kaybolduğunu görmek, ömrün bitmesine ve helake delâlet eder. Rüyada suyun kendisini kapladığını ve orada öldüğünü görmek ise, şehit olarak vefat etmeye alâmettir. Çünkü denizde boğulan şehittir.

Denilmiştir ki: Bazı kere deniz görmek, ızdırap veren, helak eden bir fitneye işarettir. Deniz rüyası, cehenneme dahi delâlet eder.

Yine deniz rüyası, yolculuğa, harbe ve harpde elde edilecek mala ve ganimete alâmettir.

Denizin tatlısı mümin, acısı kâfir ile tâbir olunur. Deniz bazen da gökten yağan yağmura, çakan şimşeğe ve suların sürükleyip getirdiği şeylere delâlet eder.

Deniz rüyası, tesbih ve tehlile dahi alâmettir. Çünkü insan denizi görünce "Sübhanallah" der, Allah'ın sonsuz kudretini hatırlar, Rabbini tekbir ve tehlil eder. Suların şırıltısı da bir nevi zikirdir.

Rüyada denizden avucu ile su alıp deniz üzerinde bulunan bir gemiye koyduğunu görmek ve onu doldurmak, uzun ömürlü bir çocuğa delâlet eder. Bu rüyayı görenin uzun ömürlü bir çocuğu olması muhtemeldir.

Bir kimsenin denizden su alıp içtiğini görmesi, içtiği su kadar ilim ve irfana nail olmaya delâlet eder. içtiği su bulanık ise korku ve dehşete işarettir.

Yine kişinin rüyada Atlas Okyanusunu görmesi, ömrünün kısalığına alâmettir. Bu rüya aynı zamanda uzun ömürle alem-i gayb ve şehadete kavuşmaya da delâlet eder.

Rüyada denize sidik ettiğini görmek, günah ile tâbir olunur. Denizin taşıp dalgalarının birbirine vurduğunu görmek, yolculuk esnasında korku ve şiddete düşmeye işarettir. Bazı kere de deniz, dünyaya ve dünyanın akıl almaz hallerine delâlet eder.

Danyal (a.s.) demiştir ki: Rüyada deniz görmek, mutlaka halife ve sultan veya faziletli bir âlim ile tâbir olunur. Denizi saf, temiz, düzgün bir halde görmek, adaletli devlet reisine işarettir. Bulanık, kötü, çırpınır görmek, zalim ve cebbar sultana delâlet eder.

Cabirü'l-Mağribî de demiştir ki: Rüyada denizin kuruduğunu görmek, devlet

başkanının vefatına yahut askerinde noksan husulüne veya düşman karşısında mağlup olmasına delâlet eder.

Rüyada deniz hayvanlarından birinin kendisiyle konuştuğu görmek, hükümetin gizli işlerini ve sırlarını açıklamaya delâlet eder.

Bir kimsenin rüyada denizin yerden kalktığını görmesi, cebbar ve zalim bir devlet reisinin zevaline delâlet eder. Rüyada denize dalıp inci çıkardığını görmek, ele geçecek mala ve nimete alâmettir.

Rüyada denizden su alıp içtiğini görmek, ilim ve mal ile müreffeh ve mesut olmaya delâlet eder. Yine rüyada denizin suyu bir mahalli bastığını görmek, oraya gelecek adil bir idareciye delâlet eder ve herkes ondan faydalanır.


RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER

 İslâm'a göre rüya üç çeşittir:

1. Salih rüya,

2. Şeytanî rüya,

3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.

Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:

"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."

Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."

İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:

"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."

Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.

Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.

RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ 

Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:

1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.

2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.

3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.

TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

 Öne Çıkanlar

 

Benzer Sayfalar



Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi