
RÜYADA BURUN GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU
HAYROLSUN
Rüyada kendi burnunun güzel bir halde olduğunu görmek, yine insanın kendi haline delâlet eder. Demek ki o kişinin hâli güzeldir.
Rüyada burnunun kısaldığını, sonra büyüdüğünü veya eğrildiğini görmek, ahmaklık ve halk arasında kötülenmeye delâlet eder. Yine rüyada burnunun ucunun kesilmiş olduğunu görmek, ölüme veya insanlar arasında rezil edecek bir harekette bulunmağa delâlet eder. Hamile kadının aynı rüyayı görmesi, kendisinin veya doğacak çocuğun ölümü ile tâbir edilir.
Rüyada iki tane burnu olduğunu görmek doğacak iki çocuğa delâlet eder. Veya bu rüya iki kişinin şahitliklerini temize çıkarmaya işarettir. Hasta bir adamın rüyada burnunun kesildiğini görmesi, ölümün geldiğine işarettir. Eğer bir başkası bu rüyayı görürse halinde büyük değişiklikler olacak demektir.
Rüyada burnunun olmadığını görmek, merhamet ve şefkat eksikliğine delâlet eder.
Rüyada güzel bir şey kokladığmı görmek, sevinç ve sürura delâlet eder. Burun görmek, bazı kere de ana ve babaya alâmettir.
Rüyada burnunda bir delik olup onunla aşağıya çekildiğini görmek, insanın tevazuuna işarettir. Burnundan konuştuğunu görmek, nimet ve devletin elden gideceğine işarettir. Rüyada burnundan bir kuş veya bir hayvan çıktığını görmek, mâlik olduğu hayvanın doğuracağına delâlet eder. Eğer hayvanı yoksa, elinden gitmiş bir malın tekrar eline geçeceğine işarettir.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.
TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ