
RÜYADA BUHUR GÖRMEK TÜTSÜ YAKMAK TABİRİ ANLAMI YORUMU
HAYROLSUN
Rüyada buhur görmek kadri güzel bir zât tarafından gelecek mala, güzel hayata, zikr-i cemil ve iç temizliğine delâlet eder. Buhur yaktığını görmek, güzel geçime ve refaha işarettir. İnsanın rüyada tütsülenmesi halk ile iyi geçinmenin alâmetidir.
Rüyada içinde tütsü yakılan kap, sahibini medh ettirecek ve hayırla anılmasına vesile olacak bir hizmetçiye delâlet eder. Çünkü güzel koku her zaman aranan ve medh edilen nesnedir.
Hasta bir adamın buhurdan ile tütsülenmesi, ölümün yakın olduğuna işarettir.
İmam Nablusî (rh.a.) demiştir ki: Rüyada anber ile tütsülendiğini görmek, şerefli bir kimse tarafından mala nail olmaya; misk, karanfil ve Hindistan cevizi gibi siyah ve hoş kokulu şeylerle tütsülenmek, ululuğa ve sevince delâlet eder. Yine rüyada tütsülenmek, hayırlı ticarete, medh-ü sena ile geçinmeye işarettir. Rüyada buhurlanmak fakir için zenginliğe delâlet eder.
Buhur'un birçok tâbirleri yapılmıştır. Buhur görmek, ilme, dine, sadaka vermeye, düşman ile sulha, işsiz kimse için işe, kendisini insanlara sevdirmeye ve yaltaklık yapmaya delâlet eder.
Yine buhur, muhabbete ve gönüldeki aşkı dışa vurmaya da işarettir. Rüyada buhur üstüne okuduğunu görmek, düşmanı kahretmeye, kıskanç insanları yenmeye, korku, endişe ve hastalıktan şifaya, sihri yok etmeye delâlet eder.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.
TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ