
RÜYADA BİR YERDEN DÜŞMEK GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU
RÜYADA YÜZ ÜSTÜ DÜŞMEK
HAYROLSUN
Bir kimsenin rüyada yüksek bir yerden aşağıya düştüğünü görmesi, iyilik ve hayırdan şerre düşmeye işarettir.
Denilmiştir ki: "Rüyada üstüne birinin düştüğünü görmek, düşmanın ona zaferine; dağ ve duvar gibi yüksek bir yerden düştüğünü görmek, murad ve maksudunun yerine gelmemesine, bir darbe tesiriyle düştüğünü görmek, bela ve musibete; ayağı kayıp düştüğünü görmek de, felâkete giriftar olmağa delâlet eder."
RÜYADA BİRİNİN ÜSTÜNE DÜŞMESİ
Kirmanî demiştir ki: Rüyada yüzü üstüne düştüğünü görmek (eğer secde için değilse) hayır ve iyilik değildir. Damdan, duvardan, ağaçtan, dağdan ve bunlar gibi yerden düştüğünü gören kimse, murad ve maksuduna eremez. Dininde kuvvetli ve kavi olmayan birinin rüyada düşmesi, günaha ve fitneye delâlet eder.
Rüyada düşmek, düştüğü yerin durumuna göre mânâ ifade eder. Mesela: Düşülen yer çimenlik ve yeşillik veya salih kimselerin toplandığı bir yer ise hayra delâlet eder. Düşülen yer harabe ve yırtıcı hayvanların içerisi ise, bu rüyada hayır yoktur ve akıbe- tin kötü olacağına işarettir.
Rüyada bir damdan düşüp elinin veya ayağının kırıldığını görmek, nefse, mala ve dosta gelecek bir musibete alâmettir. Rüyada ayağı kayıp düşmek de haram mala delâlet eder.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.
TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ