
RÜYADA AT GÖRMEK ATA BİNMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU
HAYROLSUN
Rüyada at görmek murada nailiyet ile tâbir olunur. Ata binmeye ehil olmayan biri, rüyada ata bindiğini görse, bu onun için izzet ve makama, yüksek derecelere delâlet eder. Bazı kere de ata binmek yolculuğa işarettir.
Danyal (a.s.) demiştir ki:
- Rüyada at görmek, izz ü şeref ve devlete delâlet eder.
Kirmani de demiştir ki:
- Rüyada eğeri ve gemi mevcut güzel bir ata bindiğini görmek, o at üzerinde ağır ağır yol almak, şeref ve yüce kadre delâlet eder. Doru renkli ata bindiğini görmek, kuvvetin çokluğuna, doru taya (atın yavrusu) bindiğini görmek, zengin bir kadınla evlenme ye delâlet eder.
Rüyada erkek ata binmek, düşman üzerine galip gelmeye işarettir. Bazan da at görmek, güzel inşa edilmiş bir eve delâlet eder.
Kır ata bindiğini gören kimse düşmanını kahra uğratır. Yine kır at görmek, hayır ve berekettir.
Rüyada hâlis kızıl bir kısrak görmek, dindar, neşeli, iffetli ve şöhretli bir kadına delâlet eder. Her tarafı, yelesi ve kuyruğu kızıl bir kısrak görmek de, neşeli, sevinçli bir kadın ile tâbir olunur.
Rüyada at görmek, her veçhe ile iyidir ve yüksek mevkilere işarettir. Attan indiğini görmek, iyi değildir ve keder alâmetidir.
Rüyada başkasına ait ata bindiğini görmek, o kişinin mertebesine yükselmeye delâlet eder. Eğersiz ve gemsiz bir kısrağa bindiğini görmek, fena huylu bir kadına işarettir.
Rüyada kendi yanında veya evinde bir atın helak olduğunu görmek, insanlardan birinin vefat edeceğine işarettir.
Ata bindiğini gören kişinin hanımı hamile ise, bir erkek çocuğu olacağına delâlet eder.
Ibn-i Şîrîn (rh.a) demiştir ki:
- Yelesi ve kuyruğu kızıl sarı olan bir atı görmek, harp ve gı-tale delâlet eder.
Rüyada atın kendisini ısırdığını görmek, ordu ve kuvvet sahibi olmaya delâlet eder.
Atı öldürdüğünü görmek ise, nimet, mal, izzet ve kuvvetle tâbir olunur.
Rüyada at üzerinde olduğunu fakat buna taaccüp ettiğini görmek, Allah yolunda cihada işarettir.
Rüyada atın kuyruğunun kıllarının çok olduğunu görmek, evlat ve akrabanın çokluğuna işarettir. Atın kuyruğunun kesildiğini görmek ölüme delâlet eder.
Kendi atından inip bir başkasının atına bindiğini gören kişinin, bir halden diğer hâle geçeceğine işarettir. İki halin arasındaki fark, iki atın arasındaki fark nisbetincedir ve iş ona göre tecellî eder.
Rüyada bir atı öldürdüğünü görmek, nimet, mal, izzet ve kuvvete nailiyete delâlet eder.
Rüyada posta atına binmek ise, binen için ecelin yakın olduğuna işarettir.
Beyazlığı siyahlığından fazla olan bir ata bindiğini görmek, dindar bir hanımla evliliğe delâlet eder.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.
TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ