Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


RÜYADA ASHAB-I KİRAM SAHABE GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU


HAYROLSUN

Rüyada sahabilerden birini güzel hallerde görmek, onlar hakkındaki güzel itikada ve sünnetlerine tâbi olmaya işarettir. Rüyada onları görmek, muhabbete, kardeşliğe, yardım ve hayra, düşmanlık ve kıskançlıktan kurtulmaya, kalplerdeki düşmanlıkların gitmesine, sevgilerin kalpleri doldurmasına delâlet eder.

Bir kimsenin rüyada sahabilerin kendisine teveccüh ettiğini görmesi, cami, mescid, medrese gibi hayırlı binalar yaptırmaya; neseb ve kabilesinin temizliğine delâlet eder.

O güzide sahabîleri görmek, zenginliğe de işarettir. Çünkü onlar birçok fetihlerde bulunup ganimetler elde ettiler. En güzel ganimet ise takvadır.

Yine sahabileri görmek, tevbeye ve Allahu Te âlâ'dan gayrı her şeyden alâkayı kesmeye, onların yolunda hayır ve berekete delâlet eder.

Meselâ rüyada Hazret-i Ömer'i görmek; uzun ömre, fazilete, her yerde hakkı söylemeye, hayır ve hasenata, batıldan uzaklaşıp Hakk'a vâsıl olmaya delâlet eder.

Keza Hazret-i Osman'ı görmek, zühd, takva, haya ve edebe, hayır ve fazilete işarettir. Hazret-i Osman (r.a.)'ın kendisine gülerek baktığını ve iltifat ettiğini görmek, dünya ve ahiret saadetine delâlet eder.

Rüyada sahabilerin başı ve Allah Resûlü'nün mağara arkadaşı Hazret-i Ebû Bekir (r.a.)'i yüzü güler ve ferah bir halde görmek; dünya ve ahiretin saadet ve huzuruna işarettir.

İbn-i Şîrîn demiştir ki:

- Hazret-i Ebû Bekir'i yüzü güler ve ferah ve sürurda görmek, ferah ve sürura, nimet ve refaha, hastalıktan şifaya, ilim ve marifete delâlet eder.

Cafer-i Sâdık hazretleri demiştir ki:

- Rüyada Hazret-i Hasan ve Hüseyin'i görmek, bazı büyük zatlara intisab ederek onlardan hayır ve nimete, ilim ve hikmete ermeye delâlet eder.

Onlardan birinin kendisine bir şey verdiğini veya lütuf ve iltifat ile söz söylediğini görmek, çok mal ve nimete, refah ve rahata, fukaraya lütuf ve ihsana delâlet eder. Çünkü onlar lütuf ve ihsanda herkesten ileriydiler.

Rüyada Nebiler Nebisi'nin nazenin kızı ve Cennet kadınlarının efendisi Hazret-i Fâtıma (r.anha)'yı görmek, her türlü hayır ve berekete, fazilete, yüce ve güzel ahlâka, bütün işlerde muvaffakiyete delâlet eder. Yine onu mesrur ve güleç görmek, ferah ve sürura, saadet ve selâmete işarettir. Mahzun ve mukadder görmek hüzün ve keder ile tâbir edilir.

Resûl-i Ekrem efendimizin pâk zevcelerinden herhangi birini görmek, hayır ve hasenata, iffet ve ismete, haram ve bâtıldan uzak kalmağa, aile saadetine ve bereketli rızka delâlet eder.


RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER

 İslâm'a göre rüya üç çeşittir:

1. Salih rüya,

2. Şeytanî rüya,

3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.

Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:

"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."

Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."

İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:

"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."

Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.

Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.

RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ 

Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:

1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.

2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.

3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.

TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ


 Öne Çıkanlar

 

Benzer Sayfalar



Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi