Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


RÜYADA ARAZİ GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU


HAYROLSUN

Rüyada arazi görmek, zevce ile tâbir edilir. Bekâr bir adamın rüyada arazi satın aldığını görmesi, evleneceğine işarettir. Arazisinin mahsul ile dolu olduğunu görmek, çocukları ve torunları ile tâbir edilir.

Ibn-i Şîrîn hazretleri demiştir ki:

- Rüyada kendisini geniş bir sahrada gören, yolculuğa çıkar. Araziyi kazıp toprağını yediğini görmek, gaipten mal bulmaya delâlet eder.

Rüyada kendisini arzın yuttuğunu, yere geçtiğini görmek, belâ ve musibete, gam ve kedere delâlet eder.

Cabirü'l-Mağribî demiştir ki:

- Rüyada ayaklarının altında arzın toplandığını yani kısalıp azaldığını görmek, ömrün nihayete erdiğine delâlet eder. Arzın altında titrediğini görmek, korku ve hüsrana işarettir.

Bir arazi üzerine köprü inşa ettiğini görmek, dinde kuvvetli olmaya işarettir. Yerden avuç avuç toprak alıp yediğini görmek, zenginliğe delâlet eder.

Yine bir araziden diğerine geçerek yürüdüğünü görmek, bir memleketten bir başka memlekete sefer edeceğine işarettir.

Rüyada toprağın yarıldığını görmek, bolluk ve berekete delâlet eder. Çünkü bütün canlıların rızkı topraktan çıkmaktadır.


RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER

 İslâm'a göre rüya üç çeşittir:

1. Salih rüya,

2. Şeytanî rüya,

3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.

Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:

"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."

Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."

İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:

"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."

Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.

Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.

RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ 

Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:

1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.

2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.

3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.

TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ


 Öne Çıkanlar

 

Benzer Sayfalar



Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi