
RÜYADA ANAHTAR GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU
HAYROLSUN
Bilindiği gibi anahtar, kapılar açan bir âlettir. Bu sebeple rüyada anahtar görmek, rüya sahibi için Allahu Teâlâ'nın lütuf ve ihsanına delâlet eder..
Anahtar, ilim ve Kur'ân'ın kapısını açmakla da tâbir olunur.
Kirmanı demiştir ki:
- Rüyada anahtar ile bir yeri açtığını görmek hayra, kapamak ise şerre delâlet eder.
Cafer-i Sâdık hazretleri derler ki:
- Anahtar, güç işlerin açılmasına, keder ve gamdan kurtulmaya, hastalıktan şifa bulmaya, muradın hâsıl olmasına, dinde kuvvete, duanın kabulüne, ilim ve marifete delâlet eder..
Rüyada elinde cennetin anahtarı olduğunu görmek, ibadet, ilim, hikmet ve marifetle nasiplenmeye delâlet eder..
Elinde birçok anahtarın olduğunu görmek, büyük ve şerefli bir saltanata işarettir.
Rüyada bir kapıyı veya bir kilidi açtığını görmek, düşmanlar üzerine galip olmaya delâlet eder.
İmam Nablusî rüyada anahtar görmeyi şu veçhe ile tâbir etmiştir:
1) Rızık,
2) Muavenet,
3) İlim,
4) Zevç ve evlâd,
5) Mal,
6) Felah,
7) Kabul olunan dua,
8) Hac farizası,
9) Vali ve melik...
Rüyada elinde dişsiz bir anahtar olduğunu görmek, yetime zulmetmeye işarettir.
Elinde Kabe'nin anahtarını görmek, yüksek şahsiyetlerden birine erişmeye ve onunla dost olmaya delâlet eder.
Yine anahtar, hazineler ile de tâbir edilir. Zira her kapı anahtar ile açılır.
Rüyada demirden bir anahtar görmek, kuvvetli ve şöhretli bir kimseye ve işlerin selâmetine delâlet eder.
Bazı kere de anahtar görmek, evlâda, casuslara, yolculuğa, hizmetçilere, kadınlar için de kocaya delâlet eder.
Rüyada elinde ağaçtan yapılma anahtar görmek, emanet bıraktığı malı varsa zayi olacağına işarettir.
Cabirü'l-Mağribî demiştir ki:
- Rüyada elinde bir anahtar olduğunu görmek, temiz su ile abdest almaya ve ibadetlerde devama işarettir. Elinden anahtarın düştüğünü görmek, namaz hususunda tenbelliğe delâlet eder..
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.
TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ