
RÜYADA AĞIZ GÖRMEK TABİRİ ANLAMI YORUMU
HAYROLSUN
Rüyada ağız görmek, işin başlangıcı ve sonu olarak tâbir edilmiştir. Yine rüyada ağız görmek, umurun anahtarı ve fatihası, rızkın mecrası, kuvvetin mahalli olarak tâbir olunur.
Rüyada ağızdan çıkan şey, o kişinin hayır ve şerden söylediği sözü, ağıza giren şey de, o kişinin rızkıdır.
Nablûsî demiştir ki:
- Bir kimse rüyada ağzının yok olduğunu görse, bu onun ölümüne delâlet eder.
İbn-i Sîrîn demiştir ki:
- Rüyada ağzının üzerinde bir bağ olup kapalı halde görmek, beş şekilde tâbir olunur:
a) Ölüm,
b) Şiddetli hastalık,
c) Ayaklanma, taşkınlık,
d) Dilsizlik,
e) Sükût.
Rüyada ağzına ilaç cinsinden bir şey koyduğunu görmek, dinde salâha, gıda olan bir şey koymak yine salâha delâlet eder. Faydasız bir şey koymak ise gam ve kedere işarettir.
Rüyada ağzını pek büyük olmuş görmek, rızkın ve malın ziyade artacağına alâmettir.
Ağzının küçüldüğünü görmek de bunun zıddı, rızkın ve maişetin darlığına delâlet eder.
Câfer-i Sâdık hazretleri demiştir ki:
- Rüyada ağız görmek yedi veçhile tâbir olunur.
a) Menzile (küçük merhale),
b) Me'va (yurt, mesken),
c) İlmin hazinesi,
d) Müftah-ı umur,
e) Çarşı,
f) Kapıcı,
g) Vezir..
Rüyada ağzına süt veya şerbet aktığını görmek, zikir ve tesbih ile meşgul olmaya delâlet eder.
Rüyada ağzının güzel koktuğunu görmek, güzel söz, zikir, tesbih, hamd ve senaya delâlet eder. Fena koktuğunu görmek de fena söze ve küfre işarettir.
Rüyada ağzının eti çürüyüp koptuğunu görmek, belâ ve musibete, zarar ve ziyana delâlet eder.
Hasta olan biri, rüyada ağzının büyük ve güzel olduğunu görse, hastalıktan şifa bulmasına ve selâmete delâlet eder.
Rüyada ağzının yok olduğunu görmek, hanenin harap olmasına, kabın kırılmasına ve zindanların boş kalacağına alâmettir.
Ibn-i Kesir (rh.a) demiştir ki:
- Rüyada ağız görmek vaaz, zikir ve mecrâ-yı ilimdir. Ağzından berrak su aktığını görmek, ilim ve fazlından diğer insanların istifade edeceğine dalâlettir.
RÜYADA AĞIZ KENARI GÖRMEK: Rüyada ağız kenarı görmek, kurtuluşa ve kaçmaya işarettir.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.
TÜM RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ