Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


NASUH TEVBESİ NEDİR, NASIL YAPILIR?


Allah’u Zülcelâl, Tahrim Suresi 8’inci ayetinde şöyle buyurur: “Ey mü'münler, Allah'a nasuh tevbesi ile (samimi bir tevbe ile) tevbe ediniz...”

Nasuh: Yapılan hatalardan vazgeçmektir. Bir daha günah işlememeye azm etmek, murad etmek ve gayret etmektir. Nasihat sözcüğü ile ilgili olan nasuh, halislik ve safilik anlamı taşıdığı gibi, söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle onarmak anlamına da gelir. “Çok ıslah edici, hiçbir kir bırakmayıcı ve hiçbir gedik, yırtık bırakmayacak şekilde onarıcı” demektir. Nasuh tevbe de günahtan kalpte bir karartı bırakmayacak şekilde hem kalbi temizleme, hem de günahın kalpte açtığı yarayı tedavi etme, iman ve amelde meydana getirdiği açığı kapama olmaktadır.



Tevbe-i Nasuh dört şeyi kendinde toplar:

1: Dil ile istiğfar,

2: Günahı işleyen aza ile günahı terketmek, pişman olmak,

3: Bu günahı bir daha hiç işlemeyeceğine kati olarak karar vermek,

4: İnsanı günah işlemeye sevkeden kötü arkadaşlardan uzaklaşmaktır.

“O takva sahipleri, taat ve musibetlere sabreden (söz iş ve niyetlerinde) Cafer-i Sadık (r.a) Hazretleri: “Tevbesiz ibadet sahih olmaz.” buyurmuştur. Dolayısıyla insanın hakikatte ibadetlerinden lezzet alabilmesi için, gerçek manada tevbe etmesi gerekmektedir. Cüneyd-i Bağdadi (r.a) Hazretleri de: “ Tevbenin üç mânâ ve merhalesi vardır: İlk olarak pişmanlık duymak, ikinci olarak yapılan kötü işi tekrar etmemeye azmetmek, üçüncüsü ise yapılan haksızlıkları helal ettirip düşmanlıktan arınmaktır.” diyerek, hakiki tevbenin aslını, nasıl tevbe edilebileceğini ifade buyurmuşlardır.


İnsanlar için felaket şu üç şeydedir: Tevbe ederiz ümidiyle günah işlerler. Daha yaşarız ümidiyle tevbe etmezler. Rahmet ümidiyle tevbe etmeden kalırlar. Bunlar tevbe etmezler.



DİNİMİZİ BİLMEK VE ÖĞRENMENİN ÖNEMİ


Müslüman olarak dinimizin emirlerini yerine getirmeliyiz. Dinimizi öğrenmek ve bilmek başlıca sorumluluğumuzdur. Aklımıza takılan şeyleri öğrenmeli, bilgi sahibi olarak ibadetlerimizi yerine getirmeliyiz.

“Bilenler ile bilmeyenler, hiç bir olur mu? Hiç şüphesiz ancak akıl sahipleri (bunu) idrak edip anlar.” Zümer 9


"Sizin en hayırlılarınız, Kur’ân'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir."

(Buhârî, Fezâilü'l-Kur'an 21.)


Bir çok ayet ve hadiste bu sorumluluk vurgulanmıştır. Dinimizi öğrenmenin yolu Kur'an Kerim, Peygamber Efendimiz'in sünnetleri ve güvenilir alimlerin kitapları ile mümkündür. Dinimizle ilgili sorularımıza cevap ararken güvenilir kaynaklara dikkat etmeliyiz.


“İlim tahsil etmek her Müslümanın üzerine farzdır."

(İbn-i Mace, Mukaddime:17 )


Buradan da anlaşılacağı gibi dinimizi öğrenmek farzdır. Çünkü dinimizi bilmez isek helali haramı bilemeyiz. Bu da bizi harama ve günaha götürür.

Sonuç olarak hayatımızın her alanını kapsayan dinimizi öğrenmeli ve ilk emir olan "Oku" emri ile şuurlanarak sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.


İSLAMİ SORULAR VE CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ!


 Öne Çıkanlar

 

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi