MAHiNUR: (Fars.) Ka. 1. Ayın nuru, ısıgı. 2. Ay yüzlü güzel.
MAHiR: (Ar.) Er. - Maharetli, hünerli, elinden is gelir, becerikli.
MAHiRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mahir).
MAHiZAR: (Fars.) Ka. - İnleyen ay.
MAHiZER: (Fars.) Ka. - San, altın renginde ay.
MAHMUD: (Ar.) Er. 1. Hamd olunmus, sena edilmis, övülmeye deger. Makam-ı Mahmud: Hz.Muhammed'in en büyük sefaat makamı, cennet. 2. Ebrehe'nin Kabe'yi yıkmak üzere getirdigi filin adı. 3. Mahmud (Kasgarlı) Karahanlılar'dan olan bu Türk bilgini "Divanu Lügati't-Türk" adlı eseriyle tanınmıstır. 4. Mahmudiye: 2. Mahmut devrinde basılan altın para.
MAHUR: (Fars.) - Türk musikisinde rast perdesinde karar kılan bir makam. - Erkek ve kadın adı olarakkullanılır.
MAiDE: (Ar.) Ka. 1. Üzerinde yemek bulunan sofra. Yemek, sölen. 2. Kur'an-ı Kerim'in 5. suresinin adı.3. isa ve Havarilerine gökten inen sofra (Maide-i Mesih).
MAiL: (Ar.) Er. 1. Bir yana egilmis, egik. 2. Hevesli, istekli, yetenekli. Taraflı, içten istekli. 3. Andırır,benzer. 4. Tutkun.
MAKUL: (Ar.) Er. - Akla uygun bulunan. Akıl ile bilinir, akılla kanıtlanan. Oldukça akıllı, sözü aklayakın.
MAKULE: (Ar.) Ka. - (bkz. Makul).
MÂLİK: (Ar.) Er. 1. Sahip, bir seye sahip olan, bir seyi olan. Malikii'l-Mülk, Allah. 2. Yedi cehenneminhakimi ve kapıcısı olan melek. 3. Zebanileri idare eden melek. İmam Malik, Maliki mezhebinin kurucusu. Ashab bu ismi kullanmıstır.
MALİKE: (Ar.) Ka. - (bkz. Malik). 1. Mal sahibi olan kadın. 2. Peri, su perisi.
MALKOÇ: (Tür.) Er. - Akıncı ocagı reisi.
MALUM: (Ar.) Er. - Bilinen, belli. Herkesçe bilinen. Faili belli olan fiil.
MANA: (Ar.) 1. Mana, anlam. 2. Ýç, içyüzü. 3. Rüya, düs. - (bkz. Anlam).- Erkek ve kadın adı olarakkullanılır.
MANOLYA: (Frans.) Ka. - Manolyagillerden. Beyaz renkli ve güzel kokulu çiçekleri olan, süs bitkisiolarak yetistirilen agaç ve bu agacın çiçegi.
MANSUR: (Ar.) Er. 1. Yardım olunmus, Allah'ın yardımıyla galip, üstün gelmis. 2. Türk musikisinde birdüzen. 3. Bir ney çesidi.
MANSURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mansur).
MANZUR: (Ar.) Er. - Bakılan, nazar olunan. Gözde olan, begenilen.
MANZURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Manzur).
MARAL: (Tür.) Ka. - Disi geyik, ceylan, karaca.
MARİFET: (Ar.) Ka. 1. Herkesin yapamadıgı ustalık, herseyde görülmeyen hususiyet, ustalıkla yapılmısolan sey. 2. Bilme, bilis. 3. Hosa gitmeyen hareket. 4. Vasıta aracı, ikinci el. Marifetname: Ýbrahim Hakkı Bey'in divan kültürüne ait hazırladıgı meshur eseri.
MÂRİYE: (Ar.) Ka. - Sen'un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardesi Sirin ile birlikte,Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed'e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yasta ölen oglu Ýbrahim'in annesi.
MARUF: (Ar.) Er. 1. Herkesçe bilinen tanınmıs belli. Meshur ünlü. 2. Seriatın emrettigi, uygun gördügü.
MARUFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Maruf).
MÂRUT: (Ar.) - Arkadası "Harut" ile meshur olan bir melek olup büyü ile ugrastıklarından dolayıkıyamete kadar kalmak üzere Babil'de bir kuyu içerisine hapsedilmislerdir. - Ýsim olarak kullanılmaz.
MAVERA: (Ar.) - Ara, geri, bir seyin ötesinde bulunan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MAVİYE: (Ar.) Ka. - Suya ait.
MAYE: (Fars.) Ka. 1. Maya, asıl ve gerekli madde. 2. Para, mal. Ýktidar güç. 3. Bilgi.
MAZHAR: (Ar.) Er. 1. Bir seyin göründügü çıktıgı yer. 2. Nail olma, sereflenme. 3. Bazı tekkelerdeoturarak uyurken dayanılan kısa degerde. 4. Bir çesit tef.
MEBSUT: (Ar.) Er. - Açılmıs, yayılmıs. Uzun uzadıya anlatılan.
MEBSURE: (Ar.) Ka. - Yüzü beyaz, gösterisli güzel kadın.
MECDİ: (Ar.) Er. - (bkz. Mecid).
MECDİDE: (Ar.) Ka. - Rızkı bol, nasibi açık, bahtiyar.
MECERRE: (Ar.) 1. Samanyolu. 2. Harekete müsait yol, cadde veya yer. - Erkek ve kadın adı olarakkullanılır.
MECİD: (Ar.) Er. - Çok ulu, yüce, san ve seref sahibi. Allah'ın sıfatlarından. Türk dil kuralı açısından"d/t" olarak kullanılır. Abdülmecid, Allah'ın (Mecid'in) kulu..
MECİDDİN: (Ar.) Er. - Dinin ululugu, büyüklügü. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.
MECİDE: (Ar.) Ka. - Büyük ulu. San ve seref sahibi.
MED'UV: (Ar.) Er. - Davet olunmus, çagırılmıs, davetli. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.
MEDÂ: (Ar.). Mesafe. Son. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MEDAR: (Ar.). 1. Dayanak. 2. Dönence. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MEDENİ: (Ar.) Er. 1. Medine'ye mensup, sehirli, sehir halkından olan. 2. Bir memleketle ilgili olan. 3.Terbiyeli, görgülü, nazik. Daha çok lakab olarak kullanılır.
MEDİD: (Ar.) Er. - Uzun, çok uzun süren. Arap aruzunun 2. bendi.
MELİK: (Ar.) Er. 1. Padisah, hakan, hükümdar. 2. Mal sahibi. 3. Allah'ın isimlerinden, (bkz.Abdülmelik). Meliksah: Sultan Sencer'in babası olan büyük Selçuklu hükümdarı.
MENGÜCEK: (Tür.) Er. - Erzincan, Kemah, Divrigi ve Sebinkarahisar'ı içine alan bölgeyi fethederekXII. yy.'ın ilk yansına kadar elinde tutan Türk sülalesi.
MENGÜÇ: (Tür.) Er. - Yaslı.
MENGÜER: (Tür.) Er. - (bkz. Mengü).
MENGÜTAY: (Tür.) Er. - (bkz. Mengüer).
MENNAN: (Ar.) Er. - Çok ihsan eden, verici, ihsanı bol. - Abd takısı alarak kullanılır. Allah'ınisimlerinden (bkz. Abdülmennan).
MERAHÂN: (Ar.) Er. 1. Ferah, sevinç. 2. Zayıf olma hali.
MERAL: (Tür.) Ka. - (bkz. Maral).
MERAM: (Ar.) Ka. - Arzu istek. Ýçten tasarlanan niyet.
MERCAN: (Ar.) Selenterelerin mercanlar sınıfından olup kayalık yerlerde koloni meydana getirerekyasayan, iskeleti kalkerli kırmızı renkli deniz hayvanı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MERD: (Fars.) Er. 1. Adam, insan. 2. Özü sözü dogru kabadayı, yigit. -Türk dil kurallarına göre "d/t"degismesiyle kullanılır.
MESİH: (Ar.) Er. 1. Üzerine yag sürülmüs. 2. Mesholunmus, baska bir sekle girmis olan. 3. Acaip, tuhaf.4. Ölmek. - Mesih: Hz. Ýsa'nın elini sürdügü hastaların derhal iyilesmesi dolayısıyla kendisine isim olarak verilmistir.
MESRUR: (Ar.) - Sevinçli, memnun, sevinmis meramına ermis. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MESRURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mesrur).
MESUD: (Ar.) Er. - Saadetli, bahtlı, bahtiyar, kutlu. - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır.
MESUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mesud).
MESHED: (Ar.) Er. - Bir adamın sehit oldugu veya bir sehidin gömüldügü yer. Ýran'da ziyaretgah olanmeshur sehir. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.
METE: (Tür.) Er. - Büyük Türk-Hun Ýmparatoru (M.Ö. 209-174).
METEHAN: (Tür.) Er. - (bkz. Mete)
METHİYE: (Ar.) Ka. - Birini övmek maksadıyla yazılmıs eser, kaide.
METİN: (Ar.) Er. 1. Metanetli, saglam, dayanıklı. 2. Özü, sözü dogru, sebatkar, itimat edilir. Hz.Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.
METİNER: (Tür.) Er. - (bkz. Metin).
MEVA: (Ar.) Ka. - Sıgınılacak yer, yurt, mesken.
MEVCUD: (Ar.) Er. - Var olan, bulunan. Hazır olan, hazır bulunan. -Türk dil kuralı açısından "d/t"olarak kullanılır.
MEVCUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mevcud).
MEVDUT: (Ar.) Er. - Sevilmis, sevilen. Gaznelilerin bir hükümdarı.
MEVEDDET: (Ar.) Ka. - Sevgi, muhabbet. Dostluk.
MEVHİBE: (Ar.) Ka. - Vergi, ihsan, bagıs.
MEVLUD: (Ar.) Er. 1. Yeni dogmus çocuk. 2. İhsanın dogdugu yer. 3. Dogulan zaman. Hz.Muhammed'in dogumunu anlatan manzum eser. - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır.
MEVLUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mevlud).
MEVSİM: (Ar.) Ka. 1. Yılın dört bölümündenbiri. 2. Daglamak suretiyle damga vurmak.
MEVSUL: (Ar.) Er. - Hz. Peygamber'in isimlerinden.
MEZİD: (Ar.) Er. - Artmıs, artırılmıs,büyümüs. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.
MEZİYET: (Ar.) Ka. - Bir kisiyi baskalarından ayıran ve yücelten vasıf,üstünlük, degerlilik yüksek karakter.
MİDHAT: (Ar.) Er. - Övme. - Türk dil kuralı açısından "d/t" degismesiyle kullanılır.
MİFTAH: (Ar.) Er. 1. Anahtar. 2. Sifre cetveli. 3. Dil ögrenirken yapılacaktercüme ve meselelerin halledilmis sekillerini gösteren kitap. 4. Hz.Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.
MİHİN: (Fars.) Er. - Büyük, ulu.
MİHİNE: (Fars.) Ka. - (bkz. Mihin).
MİHNE: (Ar.) - Düzlestirmek. - Erkekve kadın adı olarak kullanılır.
MİHRACE: (Sanskritçe.) Ka. - Hindistan'da kral ve prenseslere verilen unvan.
MİHRAN: (Ar.) - Nehir. Pakistan'dangeçen Ýndus nehrine Ýslam müellifleri tarafından verilen isim. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MİHRİ: (Fars.) Ka. 1. Günes. 2. Sevgi.3. Eylül ayı. - Mihr ü mah, günes ile ay.
MİHRİBAN: (Fars.) Ka. - Sefkatli, merhametli, muhabbetli, güleryüzlü, yumusak huylu.
MİHRİCAN: (Fars.) - Sonbahar. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MİHRİMAH: (Ar.) Ka. - Günes ile ay.
MİHRİNAZ: (Fars.) Ka. - Naz günesi. Çok nazlı.
MİHRİNİSA: (Fars.) Ka. - Kadınlıgıngünesi, erdemli, nitelikli kadın.
MİHRİNUR: (Fars.) Ka. - Isık saçan,aydınlatan günes.
MİHRİŞAH: (Fars.) Ka. - Sahların günesi.
MİHRİYE: (Fars.) Ka. - Günese ait, günesle ilgili.
MİKAİL: (Ar.) Er. - Dört büyük melektenrızıkların taksimine memur melek.
MİKAT: (Ar.) Er. 1. Tesbit edilen yer ve zaman. 2. Mekke yolu üzerinde hacıların ihrama girdikleri yer.
MİMOZA: (Lat.) Ka. - Baklagillerden ince ve san yapraklı çiçek açan bir cins süs bitkisi, küstümotu.
MİNA: (Ar.) Ka. 1. Camın ana maddesi. 2. Liman, iskele. 3. Gökyüzü.
MİNE: (Fars.) Ka. 1. Maden ve çini üzerine vurulan camı andırır cila. 2. Dislerin üzerindeki ince veparlak tabaka. 3. Ýnce ve parlak nakıs.
MİNSAR: (Ar.) 1. Cennet. 2. Sise sırça. 3. Zümrüt, zebercet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
MİR'AT: (Ar.) Ka. 1. Ayna. 2. Meshur bir çesit lali.
MİRAÇ: (Ar.). 1. Merdiven. 2. Göge çıkan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. Hz. Muhammed(s.a.s)'in göge çıktıgı gece ki, Recep ayının 27'sine rastlayan kandil gecesidir. O gecede 5 vakit namaz farz kılınmıstır.
MİRAN: (Fars.) Er. - Beyler.
MİRAY: (Fars.) Ka. - Ayın ilk günleri.
MİRCAN: (Fars.) Ka. - Canın içi.
MİRHAN: (Fars.) Ka. - (bkz. Mircan).
MİRKELAM: (Fars.) Er. - Güzel, nazik konusan kimse.