Kurban kesmeye :“Yâ Rabbi! Bu Kurbanı Senin rızanı kazanmak için kesiyorum, kabul eyle.” diyerek niyet edilir. Kurban kesilirken üç defa “Bismillahi Allahü ekber” denilir ve şu ayetler okunur: قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ “Kul inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi Rabbi’l-Âlemîn lâ şerîke leh. Ve bi zalike umirtü ve ene evvelü'l müslimîn.” (En’am Suresi, 162-163) اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَآ اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ (En’am Suresi,79):” İnnî veccehtü vechiye lillezî fatare’s-semâvâti ve’l-arda hanîfen ve mâ ene min’el-müşrikîn.” duâlarını okuduktan sonra; “Allah’u Ekber, Allah’u Ekber, lâ ilâhe illallâhu vallahu Ekber, Allah’u Ekber ve lillâhi’l-hamd, Bismillâhi Allah’u ekber.” deyip hemen kesilir. Kurbanın şu dört şeyi kesilir: 1-Nefes borusu, 2- Yemek borusu, 3 - İki şah damarı Bu dördünü de kesmek sünnettir. Bunlardan üçünü kesse helâl olur. Deveyi gerdanından, koyun, keçi ve sığırı çene ile göğüs arasından, yumrucuk denilen kemiğin altından boğazlamak sünnettir.Deve ayakta kesilir. Eğer hayvan kaçarsa veya insana hücum ederse yahut kuyuya düşüp de boynundan kesmek mümkün olmazsa, kesilmesi niyetiyle “Bismillâhi Allah’u Ekber” diyerek, bir bıçakla veya kesici bir şeyle (herhangi bir yerinden) yaralamak sûreti ile öldürülse helâl olur. İster kurban niyetiyle olsun ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse o hayvanın eti yenilmez. Ancak kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse bu hayvanın eti yenilir.
Kurban Keserken Abdestli Olmak Şart mıdır? Kurban kesen kişinin abdestli olması şart olmamakla birlikte, kurban bir ibadet olduğu için kesenin abdestli olması daha faziletlidir. Kurban Keserken Şunlara Dikkat Etmek Gerekir 1-Kurbanı mümkünse sahibi keser. Yoksa vekâleten kestirir. 2-Kurban keskin bir bıçakla veya kesmeye elverişli bir aletle kesilmelidir. 3-Kurbana kesimden önce yem-su verilmeli, eziyet edilmemelidir. 4-Kurban sığır ve davar cinsinden ise yere yatırılır ve Kıbleye çevrilir. Sağ arka ayağı serbest bırakılarak üçayağı bağlanır. Deve, ön ayakları diz çöktürülmüş vaziyette gerdanından bağlanır. Kurban İnciltilmeden Kesileceği Yere Götürülür Kur’an-ı Kerim’deki ve hadisi şeriflerdeki dua okunarak Tekbir getirilir sonra da “Bismillahi Allah’u ekber” diyerek kesilir. Yemek borusu, nefes borusu, şah damarı kesilir. Hz. Cabir (r.a.) rivayet ettiği hadisi şerifte Resulullah (s.a.v): ذَبَحَ النَّبِىُّ (صلم): يَوْمَ الذَّبْحِ كَبْشَيْنِ اَقْرَنَيْنِ اَمْلَحَيْنِ مُؤْجَأْيزِ فَلَمَّا وَجَّهَهُمَا قَالَ اِنِّى وَجَّهْتُ وَجْهِىَ لِلَّذِى فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ - عَلَى مِلَّةِ اِبْرٰهٰيمَ - حَنِيفًا وَمَا اَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ اِنَّ الصَّلَاتِى وَنُسُكِى وَمَحْيَاىَ وَمَمَاتِى لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمينَ لَا شَرِيكَ لَهُ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا مِنَ الْمُسْلِمثينَ اَللّٰهُمَّ مِنْكَ وَلَكَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَاُمَّتِهِ بِسْمِ اللّٰهِ وَاللّٰهُ اَكْبَرُ ثُمَّ ذَبَحَ. “Nebi (s.a.v) Kurban kesme gününde boynuzlu, semiz ve burulmuş iki koç kesti. Onları kesmeye yöneldiği zaman: “Yer ve gökleri yaratan Allah’a –İbrahim (a.s.) milleti üzerine- en temizdine (Hanif, dinine) sahip olduğum halde dönüp yöneldim. Ben Allah’a şirk koşanlardan değilim. Şüphesiz, benim namazım, kurbanım ve diğer ibadetlerim, diriliğim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Bu suretle yapmakla emrolundum. Ve ben Müslümanlardanım.” Ya Rabbi, bu kurban sendendir. Senin içindir. Muhammedin ve ümmetinin adına “Bismillahi Allah’u Ekber” dedi ve kurbanları kesti.” Kurban sahibi, kurban kesildikten sonra Allah rızası için 2 rekat namaz kılar.Kurban doğuracak olursa, yavrusu da kesilir. Çünkü o, annesine tabidir.
Vekâletle Kurban Kestirilebilir mi? Kurbanı, kişinin kendisi kesebileceği gibi, vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekalet caizdir. Vekalet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekalet verebileceği gibi, başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekalet verebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir.
KURBAN KESMENİN ADABI Her ibadetin usulü, edebi vardır. Kurbanın nasıl kesileceğiyle ilgili adap ve sünnet de Peygamberimiz tarafından öğretilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki: “Allah, her şeyde iyiliği emretmiştir. Öyleyse öldürdüğünüz zaman öldürmeyi ihsan üzere, (iyi ve güzel) yapın… Kesecek olursanız kesmeyi güzel yapın. Bıçağın ağzını bileyin. Hayvana (zahmet vermeyin) rahat ettirin.” (Müslim, Sayd 57; Tirmizî, Diyât 14) Kişi kurban kesmeyi bilmiyorsa işinin ehli bir kimseye yaptırmalıdır. Kesim hazırlıkları hayvana göstermeden yapılmalı, kesim işlemi de süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Peygamberimiz bıçağını hayvanı yatırdıktan sonra bileyen kişiye: “Onu iki kere mi öldürmek istiyorsun, yatırmadan önce bıçağını bileseydin ya” buyurarak ikaz etmiştir. Hatta hayvanın kesim yerine getirilişinde bile ona eziyet çektirilmemelidir. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem koyunu kulağından çekerek kesmeye götüren bir kimseyi, “Hayvanın kulağını bırak, boynunun kenarından tut” buyurarak ikaz etmiştir. (İbn Mâce, Zebâih, 3) Kurban ibadetini, ibadet ruhuna aykırı bir şekilde yapmaktan kaçınmak gerekir. İbadette asıl maksat Allah'ın rızasını kazanmak olduğuna göre her yönden Allah'ın rızasına uygun hareket etmelidir. Mesela kurbanı satın alırken, kestirirken her hak sahibinin hakkına dikkat etmeli, pazarlık sonunda gönül hoşluğuyla ayrılmaya dikkat etmelidir. Eğer kurban ortaklarla birlikte kesilecekse onlara karşı keremli ve güzel huylu davranmalıdır. Zahmetli işlerde yardımlaşmalı hatta fedakârlık göstermelidir. Paylaşılırken hakka riayet etmeli, kalplerde kuşku kalmamalıdır. Kurban kesimi bitince geride tiksinti uyandıran kötü bir manzara bırakmamalıdır. Kurban bayramları, etrafımızdaki fakirlerden, gariplerden, mültecilerden haberdar olmaya vesile olmalıdır. Bu bayram vesilesiyle kurban eti ikram ettiğimiz komşularımızla her zaman ilgilenmeye çalışmalıyız. Peygamber (s.a.v) Efendimizin ashabına öğrettiği İslam ahlakının gereği budur.Kurban ibadetinin birçok hikmeti vardır. Eğer Müslüman’a yakışır surette ifa edilirse güzellikleri ortaya çıkacak ve İslam’ı en güzel bir şekilde temsil etmemize vesile olacaktır, inşaallah.
Kurbanı Yatırmadan Önce Hazırlığı Tam Yapmak Peygamber (s.a.v) Efendimiz ayağını koyunun yüzüne koymuş, koyun kendisine gözünün ucuyla bakarken, onu kesmek üzere bıçağını bileyen birine uğradı ve: “Bundan önce bıçağını bileyemez miydin, yoksa koyunu iki defa mı öldürmek istiyorsun buyurdu.”(Taberanî) Kurbanı Kıbleye Doğru Yatırıp Kesmek “Kurban kesiniz; kurbanınızı da süsleyiniz. Bir kimse kurbanını tuttuktan sonra, kıbleye doğru yatırır ise onun kanı ve tüyleri, kendisi için ta kıyamete kadar bir kale olur. Kurban kesilip de, kanı yere damladığı zaman, onu kesen Yüce Allah’ın korumasına girer. Az veriniz; çok ecir alınız.” (Gunyet’üt Talibin) Kurban Keserken Besmele Çekip Tekbir Getirmek Ebû Musa'dan (r.a): "O (Peygamber Efendimiz(s.a.v)), kızlarına kurbanlarını bizzat kendi elleri ile kesmelerini, ayaklarını kurbanın böğrüne koymalarını ve besmele çekip tekbir getirmelerini emretti." (Rezîn) Enes (r.a) anlatmıştır: Resulullah (s.a.v) aklı karalı alaca ve boynuzlu iki koç kurban etti. Hazret-i Peygamber’i (s.a.v) onları kendi eliyle kurban ederken gördüm. Ayağını yanlarına basıp; “Bismillahi Allah’u Ekber.”(Allah’ın adıyla. Allah en büyüktür) dediğini de gördüm. (Sünen-i Ebu Davud) Kurbanı Keserken Acele Etmek. Kurbana Eziyet Etmemek Peygamber(s.a.v)Efendimiz bıçağı keskinleştirmeyi ve hayvandan gizlemeyi emredip: “Sizden biri hayvan kestiğinde çabuk kessin” buyurdu. (İbn-i Mace) Kurbanlık hayvana yumuşak, nazik, kibar, sevecen, şefkatli, merhametli ve incitmemeye azamî özen gösteren bir duyarlılıkla yaklaşılmalıdır. “Şüphesiz ki Allah her şeye karşı iyiliği yazmıştır (emretmiştir). Bu nedenle öldürürseniz iyi şekilde öldürün ve hayvan kestiğinizde kesimi iyi yapınız. Sizden hayvan kesecek kimse bıçağını iyice keskinleştirsin ve keseceği hayvana eziyet vermesin.” (Müslim) “Kurbanlarınıza iyi davranınız; zira onlar kıyamet günü sizin binekleriniz olacaktır.” (Gunyet’üt Talibin) İbn Sirin anlatıyor: Ömer (r.a) kesmek için koyunu ayaklarından çekip sürükleyen bir adam görünce ona: “Yazıklar olsun sana! Koyunu ölüme güzel götür.” dedi. (Nesâi, Hâkim) Kurban Kesilirken Başında Hazır Bulunmak “Ey Fatıma! Kurbanlığının başında durup hazır ol. Çünkü onun kanının ilk damlasıyla geçmiş günahların bağışlanır.” Hz. Fatıma:“Ya Resulallah! Bu biz ehl-i beyte mi hastır yoksa hem bize hem de diğer müslümanlara mı? Dedi. Resulullah (s.a.v):“Bilakis hem bize ve hem de diğer müslümanlara” buyurdu. (Bezzar Ebu’ş Şeyh İbn Hıbban) Kurbanı Namazdan Önce Kesmemek Uveymir İbnu Eşkar’ın (r.a) anlattığına göre; kurbanını bayram namazından önce kesmiş, sonra da durumu Resulullah’a (s.a.v) açmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de kendisine: “Kurbanını iade et (yeniden kes, o kurban yerine geçmez)” cevabında bulunmuştur.” (Kütüb-i Sitte) “ Namazdan önce kurban kesmiş olan (bilsin ki kestiği kurban değildir, ailesine et takdim etmiştir), yeniden kessin!” (Buhari, Müslim)
Kadın Kurban Kesebilir mi? Kadın kurban kesebilir mi? Kadının kestiği hayvan helal olur mu? Müslümanların ve kitap ehli olan Yahudi ve Hıristiyanların, kadın dahi olsalar, Besmele ile (Allah'ın adını anarak) boğazlayacak oldukları hayvanların, eti yenen hayvanlar olmak şartıyla etleri yenir. Besmele tam kesim anında olacaktır, bu şarttır. Kesim anında bir şey yemek suretiyle veya başkası ile konuşmakla önceki besmeleye ara verilerek meclis değişirse, bu yeterli olmaz. Yeniden Besmele getirmek gerekir. Müslüman veya kitap ehlinden olan ve Bismillah demeye gücü yeten bir çocuğun veya delinin, dilsizin, sünnetsizin ve sarhoşun Besmeleyle kesecekleri bu tür hayvanların etleri de yenebilir. (Ömer Nasuhi Bilmen-Büyük İslam İlmihali) Mezheplerin buna ilişkin detaylı görüşleri de: Malikiler dediler ki: Kurbanda kesme işini Müslüman’ın yapması şarttır. Kestikten sonra yüzüp, parçalama ve benzeri işleri yapan kimsenin Müslüman olması ise, şart değildir. Şunu söylemekte de fayda vardır ki; kesmeleri helâl olmayan kimseleri altı maddede toparlamak mümkündür: 1- Mümeyyiz olmayan çocuk 2- Mümeyyiz olmayan sarhoş 3- Deli 4- Ateşperest 5- Mürted 6- Zındık Kesmeleri mekruh olmakla birlikte helâl olanları da altı maddede toparlamak mümkündür: 1- Mümeyyiz çocuk 2- Erselik 3- Kadın 4- Buruk 5- Sünnetsiz 6- Fasık Kesmelerinin kerahetle veya kerâhetsiz olarak helâl olduğu hususunda ihtilâf vuku bulmuş olan kimseleri de altı maddede toparlamamız mümkündür: 1- Namazı terk eden 2- Hata ve isabet eden sarhoş 3- Kâfir olup olmadığı hususunda ihtilâf olan bidatçi' 4- Arap Nasranisi (Hıristiyan Arap) 5- Kesmesi için kendisine izin veren Müslüman için kesen Nasranî , 6- A'cemi, yani buluğdan önce İslâm'a icabet eden kimse . Mümeyyiz çocukla kadının kesmesi meşhur görüşe göre kerahetsiz olarak caiz olur. Zahir kavle göre kesmesi mekruh olan kimsenin avlanması da, yani avladığı hayvanın etinin yenilmesi de mekruhtur. Hanefîler dediler ki: Yahudi olsun Hıristiyan olsun, Kitap Ehlî kimselerin kestikleri hayvanların helâl olması için; keserken haç, İsa ve Uzeyr gibi Allah'tan başka varlıkların adlarını anmaması gerekir. Kesimde bir Müslüman hazır bulunur da onun yalnızca Mesih adını veya Allah'ın adıyla beraber Mesih adını andığını işitirse, o eti yemesi haram olur. Ama hiç bir şey işitmezse, hakkında hüsnü zanda bulunarak kitâbînin gizlice Allah adınıandığını takdir edip yemesi helâl olur. Kesim yerinde hazır bulunmaz ve bir şey söylediğini işitmezse; kesen kişi ister "Allah, üçün üçüncüsüdür" desin; ister Hz. Uzeyr'in Allah'ın oğlu olduğuna inansın, ister inanmasın etini yemesi hak görüşe göre helâl olur. Ama zaruret olmadığı takdirde yememesi daha uygundur. Hıristiyan’ın Arap Nasranisi, Beni Tağlib Nasranisi, franklardan, Ermenilerden veya İsa (a.s.)'ı kabul eden Sabiîlerden olması arasında bir fark yoktur. Yahudinin de Samirî veya diğer zümreden olması arasında bir fark yoktur. Gayr-ı Müslimlerin kendi kiliseleri için kestikleri hayvanın etini yemek mekruhtur. Şafiîler dediler ki: Üzerine Allah adını ansın anmasın, kitâbî kimsenin kestiği hayvanın eti helâl olur. Ama keserken haç, Mesih, Uzeyr ve başkalarının adlarını anmamaları şarttır. Aksi takdirde yenmesi haram olur. Kiliseleri için kesmiş oldukları hayvanın etini yemek de helâl olmaz. Hanbelîler dediler ki: Kitâbînin kestiği hayvanın helâl olması için, üzerine Müslümanlar gibi Allah adını anıp besmele çekmesi şarttır. Kasıtlı olarak besmeleyi terk eder veya Allah'tan başkasının adını anarsa, kestiği hayvanı yemek helâl olmaz, besmele çekip çekmediğini bilmezse, kestiği hayvanın eti helâl olur. Kendi bayramı veya kilisesi için bir Müslüman kestirirse ve Müslüman da keserken besmele çekerse eti kerahetle birlikte helâl olur. Kitâbî biri de besmele çekerek keserse, aynı şekilde helâl olur. Ama Allah'tan başkasının adını anar veya kasıtlı olarak besmeleyi çekmezse eti haram olur. Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Saîd, Nafi'den, (O da)İbn Ömer'den (naklen) haber verdi ki, bir kadın Sel' (dağında) Ka'b b. Malik oğullarının koyunlarını otlatıyormuş. Derken bir koyunun ölmesinden korkmuş ve bir taş alıp onunla onu boğazlamış. Bu (olay) Rasulullah'a (s.a.v) anlatılmıştı da O, onlara (yani koyun sahiplerine) onu yemelerini emretmişti. (Buhari) (Sünen-i darimi) Feteva-yı Hindiye ’de de kurban kesmek hususunda kadın ve erkek müsavidir, denmiştir. Yani, Müslüman kadın, hayvanları kesmede erkek gibidir, demek: erkeğin kestiği nasıl helâl olursa, şeriatın beyan ettiği şekilde kadınında kestiği yenir. Müslüman olsun, kitâbî olsun Müslüman kadının kestiği hayvanlar yenir. (Kütüb-i Sitte)
Hayızlı Kadının Kestiği Kurban Helal midir? Boğazlayan (kesen) kimse, gerek kadın olsun, gerek çocuk ve gerekse deli olsun boğazladıkları helâl ve caizdir. Yalnız çocuk ile delinin besmele ile kesildiğinde helâl olabileceğini ve kesme şartlarını bilmesi şarttır. Hayvanı kesen kadın, hayızlı, nifas ve cünüp olsa dahi kestiği helaldir ve temiz hâlindeki gibi kesmesi caizdir ve hatta hayvanı kesecek kimse olarak ancak kadın bulunduğunda vacip olduğu gibi, ana hali, nifas ve cünüp olsa dahi vaciptir. Kadın, ana halinde ve nifaslı iken yemeği yiyebildiği, Kuran’dan başka her zikri ilâhiyi yapabildiği gibi, koyun, keçi, deve, sığır ve horoz gibi hayvanları da kesmesi ânında besmele (Bismillah) ile hayvanı kesebilir. Keza cünüp olan erkekte besmele ile hayvanı kesebilir. Binâen aleyh eğer ölecek olan veya bir şey sebebiyle kesilmesi zarurî olan hayvan meydana gelir ve orada da kadından başka kimse bulunmazsa, derhal kadının kesmesi üzerine vaciptir. Şayet hayvanı kesmez ve o hayvanda mundar ölürse, o kadın millî servetin boşa gitmesine sebep olduğundan âsî ve günahkâr olur. (Multeka)
Kurbanlık Hayvanın Elektrik veya Narkoz Şoku ile Bayıltılarak Kesilmesi Caiz midir? İster kurbanlık olsun ister etlik, hayvanın kesimi esnasında; hayvana fazla eziyet vermemek esastır. Bunun için (ölüm acısını azaltmak maksadıyla) kesim sırasında hayvanın elektrik veya narkoz vererek şok ile bayıltılması, bu hayvanın kurban olarak kabul edilmesine engel kusurlardan sayılmaz. Çünkü kurbana engel kusurlar; kesim sırasında meydana gelen arızalar olmayıp, hayvanda önceden mevcut olan kusurlardır. Bu itibarla (şok etkisiyle ölmeden önce hemen) canlı olarak kesilmek kaydıyla, kurbanlık hayvanın elektrik veya benzeri bir şeyle şoklanmasında dinen bir sakınca yoktur. Şayet hayvan, henüz kesilmeden, şokun etkisiyle ölürse; o, kurban olamayacağı gibi eti de yenmez. Böyle bir kesim mekruhtur. Batıda çoğu zaman böyle kesimlerde hayvan ölmektedir. Büyük baş hayvanlarda ise şokun yanında hayvanın alnına kurşun sıkılmakta sonra kurşun deliğinin olduğu yere demir bir mil sokulmakta ondan sonra hayvan kesilmekte böyle kesimler helal olmaz o hayvanın eti yenmez. Onun için İslami usullere göre hayvanları kesmek eziyet etmemek gerekir.
KURBANIN ETİ ve DERİSİ
Zengin veya fakir olsun, kestiği kurbanın etinden yiyebilir, tasadduk ve hediye edebilir. En uygun olanı etin 3 kısma bölünüp, bir kısmı aile fertlerine, bırakmalıdır. Müslüman olmayan komşulara da kurban eti verilebilir. Fakir ve yoksullara vermek daha faziletlidir. Kurban derisi, kurbanın bir parçası olduğundan bir fakire veya bir hayır kurumuna tasadduk edilebilir. Satılıp parasının yenmesi caiz değildir. Kurbanı kesene kasap ücreti olarak da verilmez. Ancak seccade olarak kullanılabilir. Kurbanın derisi gibi eti de satılmaz. Satılırsa sadaka olarak verilir. Kesilmeden önce yününden, sütünden ve gücünden faydalanılamaz. Kesildikten sonra yünü alınıp kullanılabilir. Kurban vekâleten de istediği yerde kestirip dağıtılabilir.
Kurban Eti Nasıl Değerlendirilmelidir? Peygamber (s.a.v)Efendimiz, kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesmeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, birinin de evde bırakılmasını tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10) Ailenin durumuna göre etin tamamı da evde bırakılabilir. Ancak, toplumda muhtaçların arttığı dönemde kurban etinin çoğunun hatta tamamının dağıtılması uygun olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Ümmetinin Fakirleri İçin Kurban Kesmiştir “Peygamber’e (s.a.v) iki alaca koç getirildi. Birisini keserken: “Bu, Muhammed ve Ehl-i Beyt’i namınadır” diğerini keserken: “Bu da ümmetimden kurban kesemeyenlerin namınadır.” derdi. (Ahmed, Said Bin Mansur) “İkincisini keserken: “Bu, ümmetimden bana iman edip tasdik edenlerin namına. Derdi.”(Cem’ul-Fevaid)