Kudsi Hadis, Peygamber'in (s.a.v.) Rabbinden rivayet ettiği sözdür.
Allah Teala Şöyle Buyuruyor:
Ey insanoğlu! Hayır işle; Çünkü hayır cennetin anahtarıdır ve oraya götürür. Kötülükten sakın; çünkü o cehennemin anahtarıdır ve oraya götürür.
Ey insanoğlu! Bil ki, dünya harab sayılan evdir. Ömrün bu harap için, bedenin de toprak olmak içindir. Topladığın mal ise varisler içindir. Nimet başkasının, hesap vermek senindir. Azap çekmek ve pişman olmak da sana aittir.
Mezarda arkadaşın, işlediğin hayırlı ameldir. Sen hesaba çekilmeden önce, kendi nefsini hesaba çek ve bana ibadete koyul» bana isyan etmekten sakın, sana verdiğime razı ol ve şükredenlerden bulun.
Ey insanoğlu! Günah işlerken gülen kimseyi, ağlar olduğu halde ateşe atarım.
Ey insanoğlu! Çok zengin vardır ki, ağlarken onu cehenneme koyduğum zaman fakir olmayı temenni edecektir.
Azametimden korkarak oturup ağlayan kimseyi, güler halde cennete koyarım.
Ey insanoğlu! Çok zengin vardır ki, hesap gününde fakirliği isteyecek, temenni edecektir. Nice zalim vardır ki, ölüm onları perişan edip kıymetsiz bırakmıştır..
Nice tatlı şeyler vardır ki, ölüm onları acı yapmıştır. Elindeki nimetiyle sevmen nicesi vardır ki, ölüm onu başına keder kılmıştır. Çok ferahlık vardır ki, sonunda büyük bir üzüntü bırakmıştır.
Ey insanoğlu! Eğer ölüme dair sizin bildiklerinizi hayvanlar bilseydi, açlık ve susuzluk çekerek ölünceye kadar yemezler ve içmezlerdi.
Ey insanoğlu! Eğer ölümün acısı ve şiddeti gizlenmeseydi, gece uyumaman ve gündüz durmaman gerekirdi. Ölümden sonrası ise, daha şiddetli ve daha acıdır, halin nicedir?
Ey insanoğlu! Sahib olduğun nimetle sevincini ahiret için hazırla, ahirette kaydedeceğin sevince esef et. Dünya malından ve mevkiinden sana gelen şeyden ferahlanma, bunlardan kaybettiğine de üzülme.
Ey insanoğlu! Gençliğine güvenip aldanma, nice genç vardır ki, ölümde ileri geçmiştir, yani ihtiyarlardan önce vefat etmiştir.
Ey insanoğlu! Seni topraktan yarattım, seni toprağa çevireceğim ve seni topraktan dirilteceğim. O halde, dünya zevklerini bırak ve ölüme hazırlan. Bil ki, ben bir kulu sevdiğim zaman dünyayı ondan uzaklaştırırım ve onu ahiret için kullanırım, dünya ayıplarım ona gösteririm de onlardan sakınarak cennet ehlinin işlerini yapar. Ben de onu rahmetimle cennete koyarım.
Bir kula da buğz ettiğim zaman, onu dünya ile meşgul ederek ahiretten habersiz bırakırım ve onu dünya işinde kullanırım. Böylece cehennemliklerden olur, ben de onu cehenneme koyarım.
Ey insanoğlu! Her ömür ölümlüdür, ne kadar uzun olsa da...
Dünya gölgenin meyline benzer; az gölge yapar, sonra kaybolarak bir daha sana dönmez!.
Ey insanoğlu! Seni yaratan benim, sana rızık veren benim, seni dirilten benim, seni öldürecek benim, seni öldükten sonra diriltecek benim, seni hesaba çekecek kolan da benim. Eğer hayırlı iş yaparsan, onun mükâfatını göreceksin ve eğer kötü iş yaparsan onun cezasını çekeceksin. Bununla beraber ne zarar, ne fayda, ne ölüm, ne hayat, ne de dirilme yönünden kendine sahip olamazsın.
Ey insanoğlu! Bana itaat et ve dinime hizmet et, rızık yönünden kederlenme; çünkü rızk işini sana bırakmadım. İşini sana bırakmadığım şeyin endişesini yüklenme.
Ey insanoğlu! Senin için mukadder olmayıp erişemediğin bir şeyin işini nasıl üzerine alır taşırsın? Nitekim sen, yapmadığın bir işin sevabım almazsın.
Ey insanoğlu! Yolu ölüm olan kimse, dünya ile nasıl neşelenir; evi de kabir olan kimse, dünyadaki evi ile nasıl sevinir?
Ey insanoğlu! Şükreder halinle az bir rızık, şükretmeksizin sahib olduğun çok maldan daha hayırlıdır.
Ey insanoğlu! Senin malının hayırlısı, senden önce (sevap olarak harcayıp ahirete) gönderdiğindir. Malının kötüsü de (sen ölüp) dünyada geri bıraktığındır. O halde ölüm seni yakalamadan önce kendin için hayır gönder ki, onun sevabım katımda bulasın.
Ey insanoğlu! Kederli olan kimsenin kederini ben gideririm. Mağfiret dileyeni ben bağışlarım. Tevbe edeni günahtan ben alıkorum. Çıplak olanı ben giydiririm. Korkanı, korkudan ben emin kılarım. Karnı aç olanı ben doyururum. Kulum bana ibadet üzere olup emrimi yerine getirince ben de onun işini kolaylaştırırım, belini doğrulturum ve kalbine genişlik veririm.
Ey Mûsa! Kim fakirlerin ve yetimlerin malı ile kendi ihtiyacını karşılarsa, ben onu dünyada fakir yaparım ve ahirette de onu azaplandırırım. Fakirlere karşı büyüklenip zulüm yapanı, hor ve zelil kılarım. Kim de evini fakirlerle ve biçarelerin kuvveti ile yaparsa, onun binasını harabeye çeviririm ve onu cehenneme koyarım.
Bu söylenenler, evvelki sahifelerde de vardır: Hazreti İbrahim’in, Hazreti Mûsa’nın sahifelerinde...
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât-u selâm, Hazreti Muhammed’e ve âlinin bütününe olsun...
HADİS-İ KUDSİ NEDİR?
Hadis-i Şerif, Peygamber (s.a.v.)'in sözüne, işine, taktirine ve bunların rivayetine denir.
Hadisler ya Peygamber'e nispet edilir ya da Allah'a nispet edilir. Peygamber'e nispet edilenlere "Hadis-i Nebevi", Allah'a nispet edilenlere "Hadis-i İlahi - Hadis-i Kudsi" denilir.
Yani Kudsi Hadis, Peygamber'in (s.a.v.) Rabbinden rivayet ettiği sözdür.
Vahy iki kısımdır:
1- Vahy-i Metlüvv, Okunmuş vahy. 2- Vahy-i Mervi, rivayet edilen vahy.
Metlüvv olan vahy, Kur'an-ı Kerim'dir. Mervi olan vahy da; Kudsi hadislerdir. Kudsi hadislerin sayısı yüzden çok olarak tespit edilmiştir.