İkna etmek ve ikna olmak, ikisi de hayatımızda anahtar niteliğindedir. Ne ikna olmadan bir şeye karar verirsin, ne de ikna etmeden bir engeli geçersin. Hayatımızın her döneminde karşılaşacağımız bu şeyler de en büyük silah kelime gücüdür. Unutmayın ki yaşamınız konuştuklarınızdan ibarettir. Söylediklerinizle hareket eder, konuşmalarınızla arkanıza bakarsınız.
İkna etmek düşünüldüğü gibi kelime oyunlarından ibaret değildir. Aslına bakarsanız sizin bir şeye ikna etmeye çalışmanız aslında o konuya inancınızın ispatıdır. Karşı tarafın aklını karıştırıp, dediğinizi kabul ettirmek yerine tüm bunlara inancınızı göstermeniz ve yeterli gerekçeleri açıklamanız daha kafi gelecektir.
Yaşamınızda ikna yeteneği çok önemlidir. İşlerin kolaylaşması, kabul edilmeniz ve engellerin aşılması. Samimi olmanız süreci hızlandıracak diğer bir kısım. Karşı tarafı ikna ederken samimi olduğunuzu göstermeniz bazen o kadar kelime sarf etmenize gerek bırakmaz. Bir çok insanın yaptığı laf kalabalığı belki de bu açığı kapatmada kullanılan bir gereksinimdir ya da mecburiyet.
Bazen karşılaşırsınız biri sizi bir şeye dikkatinizi çekmeye çalışır. İkna etmektir amacı. Bazısı kelimeler sarf eder, bazısı samimiyetten kısa keser, bazısı ise geveler durur. Daha kendisi tam inanmadan inancını sağlamlaştırmaya çalışır.
İlk izlenim denilen şey; yani kişinin ilk kelimeleri ve eylemleri sizi yanıltabilir. O yüzden ilerlemesine izin vermelisiniz. Yoksa ilk izlenimle başlayan şey yanlış anlamayla son bulabilir. Konunun özüne inene dek sabırla beklemeniz ve dinlediğinize dair sorular sormak karşı taraf içinde rahatlatıcı olur. Kendisini rahat ifade edeceği ortam, onun daha samimi şeyler söylemesine ortam hazırlar. Bu sizin ikna olduğunuz anlamına gelmez ama sürecin hızlanmasında gerekli bir şeydir.
Hayatın yavaş ilerlemesinde en büyük sebeptir anlaşmazlık. Hemen kabullendirmek isterler her şeyi. Ama bilmezler ki herkes kendisi gibi düşünmez. Kelime seçimi çok önemlidir. Bazen 5-10 kelimede anlatacağın şeyi birkaç kelimeye sığdırabilirsin. İkna da amaç özündedir. Özüne inmeye bakılmalı bir an önce. Yoksa ne önemi kalır konunun ne de değeri.
Bazıları konu açıldıkça konuşur ben şunu yapmam, buna bakmam, şuraya gitmem. Belki bir gözdağıdır, bu konularla karşıma gelmeyin diye. Korkarlar yüzleşmekten. Genelde de başarılı olurlar. Kişiler çekinir aksilik çıkmasın diye. İkna sürecini yavaşlatır. Tabi herkes ikna olacak diye bir şey yok. Her anlatılan doğru diye de. Ama kişilerin yaklaşımlarını etkileyecek böyle eylemlerin gereksiz iletişimsizliğe de yol açacağı unutulmamalıdır.
Her şeyden ziyade karşı tarafın iletişime hazır olduğunun bilinmesi yani kızgınlıktan, üzgünlükten, ön yargılardan uzak bir duruş. Kişi olaylara inandığı taraftan bakar genelde. İkna konusunda da bu böyledir. Bu süreçte karşı taraftan duyduğu şeyleri kendi değer süzgecinden geçirir. Kolay bir ikna da ya o konuda pek bir bilgi sahibi olmayacak ya da ona pek bir inancı olmayacak. Bunun tam aksinde ikna imkansız olabilir. Fanatik bir taraftarı takımından ayırmaya benzer.
Sizin samimi duruşunuz ve açık sözlülüğünüz karşı tarafın her şekilde rahat hareketini sağlar. Karşı taraf ne kadar rahat olursa onu o kadar iyi tanırsınız. Bu sizin kontrol gücünüzü de geliştirir. Sürekli set çekilmiş bir ilişkide kişiler bir çok şeyden çekinerek yanlış anlaşılmalara sebep olabilir. Bırakın karşı taraf istediğini yapsın. Bu size onu uyarma ve kontrol etme fırsatı da doğuracaktır. Ön yargılardan uzak uyarmalar samimiyetin bir parçası görülüp kişilerin daha sağlam diyaloglar kurmasını sağlayacaktır. Böyle bir ortamda ikna daha kolay olabileceği gibi kabul edilmeyecek şeylerinde belirtisi daha kolay belirtilip idrak edilecektir.
Yukarıda bahsedildiği gibi ikna olayı hayatımızın her anında karşılaşacağımız bir gerçektir. Burada ikna yeteneği kazandırmaktan ziyade böyle bir şeyle karşılaştığınızda neler yapacağınızdan bahsedilmiştir. Elbette kimse kusursuz bir iknacı olamaz. Kişileri inancı dışında bir şeye inandırmak imkansızdır. Sizin sağlam inandığınız bir şeye karşı tarafın inancı bir o kadar aksi olabilir. Bizim amacımız bu süreçleri belirsizlikten belirgin bir hale getirmektir. Net olup bir an önce karara bağlanmasıdır.