Dünya tarihinde görülmüş en uzun süreli hanedanlıklardan biri olan Osmanlı, dünya tarihi ve coğrafyasını şekillendirmiş, yetiştirdiği büyük komutan, devlet adamı, sanatçı ve bilim adamlarıyla emsalsiz bir başarıya imza atmıştır.
Osmanlı unutulmadı, unutulması da mümkün değil. Kurdukları imparatorluk, yüz yıldır paramparça olmuş durumda. Nice kitapların sayfalarına hükmeden alfabeleri yasaklandı, muhteşem tuğraları kitabelerden söküldü, bu devleti 600 yıl yöneten hanedan geri dönmemecesine yurt dışına sürüldü. Üstelik arkalarından lanetlenerek.
Bugünkü nesiller atalarının neler yaptığını bilip tanıdıkça kendilerinin neden onlar gibi olamadığını sorgulayacak ve daha iyisini yapmak için elinden gelenin daha fazlasını yapacaktır.
Bir avuç insanın dünya tarihini 600 yıl boyunca şekillendirecek bir cihan devletinin mimarları haline nasıl geldikleri ve bu düzeni dünyanın en zor coğrafyalarından birinde kurup asırlar boyu nasıl devam ettirdikleri her zaman araştırılıp ders çıkarılması gereken bir konu olacaktır.
2. AHMED KISA HAYATI
İKİNCİ AHMED KAÇINCI PADİŞAH?
DOĞUM TARİHİ, SALTANATI, ÖLÜMÜ
21. Osmanlı Padişahı
Babası: Sultan İbrahim
Annesi: Hatice Muazzez Sultan
Doğumu: Istanbul, 1642
Ölümü: Edirne, 1695
Saltanatı: 1691-1695
Sultan İbrahim'in padişah olan 3. oğludur. Hatice Muazzez Sultan'dan doğdu. 49 yaşında Edirne'de tahta çıktı ve ölene kadar da bir daha İstanbul'a adım atmadı. Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa'yı sadrazamlıkta bırakması hayati bir karardı. Her şey yolunda giderken, Fazıl Mustafa Paşa'nın Salankamen meydan savaşında talihsiz bir şekilde alnından tüfek kurşunuyla vurulması, hem savaşın kaybedilmesine, hem de büyük bir devlet adamından mahrum kalınmasına yol açmıştır (1691). Bu olayla birlikte Köprülüler devri sona ermiş, Osmanlı'nın talihi ise tersine dönmüştü. Bu yenilgi üzerine hücuma geçen Venedikliler Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleler ile Sakız adasını ele geçirdiler (1694). II. Ahmed Sakız adasının geri alınmasını çok istiyordu. Ancak bunu göremeden Edirne'de öldü ve İstanbul'a getirilen naaşı, Kanuni Sultan Süleyman'ın Süleymaniye Camii haziresindeki türbesine defnolundu. 4 yıl süren kısa saltanatı sırasında dikkate değer bir başarı gösteremedi. Aksine mevcut bunalım daha da derinleşti. Çabuk etki altında kalan II. Ahmed, yaptığı hataları düzeltme erdemini gösterebilen, değerli devlet adamlarını bulup iş başına getirebilen bir padişahtı. Divan-ı Hümayun toplantılarına önem vermiş, bir süredir ihmal edilen toplantıların haftada 4 gün yapılması kanununu yeniden yürürlüğe sokmuştu. Şiir ve musikiye meraklı, hattat ve aynı zamanda hassas yaratılışlı bir padişahtı. Kendi eliyle çok güzel Kur'an-ı Kerim'ler yazmıştır. Sadrazamı Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa onu zühd ve takva sahibi, çeşitli sanatlarda mahareti olan kâmil bir insan olarak tanıtmıştır. Kıyafet değiştirerek sokağa ve çarşıya çıkar, halkın dert ve şikayetlerini bizzat dinler ve bunların yerine getirilmesi için ilgililere emirler verirdi. Ayrıca Arapça ve Farsçaya vakıftı, araştırmayı ve okumayı da severdi. Şehzadeliği sırasında günlük şeklinde bir not defteri tutmuştur. Bu notlar incelendiğinde ne kadar yüksek bir sorumluluk duygusuna sahip olduğu anlaşılacaktır.