Tarihte geride iz bırakmış, insanlığın geleceğini iyi ya da kötü şekillendirmiş çok sayıda kişi yaşamış ve birçok olaylar yaşanmıştır.
Bu kişilerin arasında milyonlarca insanın ölümüne sebep olan, dünyaya korku salanı olduğu gibi; yaptıkları yenilikler ile demokrasinin temellerini atan, icat ettikleri ve buluşlarıyla hayatımızı kolaylaştıranları da bulunmaktadır.
Toplumu inşa eden ve şekillendiren daha çok liderler ve liderlerin olduğu toplumsal hareketlerdir.
İnsanların kaderini belirlemiş, medeniyetlerin yükseliş ve çöküşüne sebep olmuş, verdikleri kararlarla ya da icat ettikleriyle tarihin gidişini etkilemiş bu insanlar yaptıkları ile toplumları etkilemiş, yönlendirmiş veya şekillendirmiş ve tarihteki yerlerini almışlardır.
Bunlardan birisi de Fuzuli. Kısaca hayatına ve yaptıklarına bakalım.
FUZULİ'NİN KISACA HAYATI
Mehmet bin Süleyman; Fuzuli. Doğu'nun yetiştirdiği en büyük lirik şair.
Fuzuli 1494'de Kerbelâ'da doğduğu sanılıyor; 1556'da aynı yerde öldü Leyla ile Mecnûn adlı eseri, klåsik Türk edebiyatının mesnevi dalındaki en güzel ürünüdür.
«Aslım Türk, ana dilim Türkçedir» diyen bu şairi Araplar ve İran'lılar hep kendilerine mal etmek istemişlerdir. Fuzuli, iyi bir öğrenim görmüş, küçük yaşta Arap ve Fars dillerini, zamanının en ünlü hocalarından ders alarak devrinin bütün bilgilerini öğrenmiştir. Hayatı hep Irak topraklarında, özellikle Kerbelâ ve Bağdat'ta geçen şair, bir veba salgınında ölmüştür. Çok alçakgönüllü bir kişi olan şair, şiirlerinde « lüzumsuz>> anlamına gelen «Fuzuli» takma adını kullanırdı. Para sıkıntısı çeken Fuzulî'ye Osmanlılar tarafından evkaftan günde dokuz akçe maaş bağlanmış ama Fuzuli bu parayı hiçbir zaman almamıştı. Şair, ünlü Şikâyetname adlı eserini bunun üzerine yazmıştır. Bu eserdeki: «Selâm verdim rüşvet değildir deyu almadılar» sözü devrinin zihniyetini yansıtır. Fuzuli, Türk şiirini yüzyıllarca etkilemiştir.