Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


DOĞRUYU BULMA VE ARAYIŞLAR


“ Bizimki Nasihat Değil, Akıl Verme Hiç Değil. Doğruyu Anlatmak Acizhane. Ne Hayali Varsa Kursun, Ne Hırsı Varsa Peşinden Koşsun. Yarın Bir Gün Yanlışı Gördüğünde Sığınacağı Bir Liman Olsun. Hür Katip” 

Evet doğru sığınılacak bir liman olur çoğu zaman. Ama o doğruyu duymak, bilmek insanın biraz şanslı olmasına birazda iyi insanlarla karşılaşmasına bağlıdır. İnsanların inandığı şeylerde ya da uygulamakta olduğu eylemlerde yanlışlıklar görüldüğünde uygun bir dille kısa ve öz bir şekilde uyarılmalıdır. Bu uyarı, ne nasihat vererek karşı tarafı rahatsız edici bir şekilde, ne de önemsemez bir tavırla söylemek için söylemek şeklinde olmamalıdır. Unutmayın ki sizin söylediğiniz doğru onun doğrusu olmaya bilir.

İnsanlar her zaman yaptığı şeylerin doğru olup olmadığı ya da  doğruyu ayırt etme konusunda etrafından bir şeyler beklerler. Burada devreye aile, arkadaş ve diğer çevresel etkenler girer. Bu devirde o kadar yanlış şeyin içerisinde doğruyu bulmak bazen zor olabiliyor. Ve bazen de kararı kendiniz vermek zorunda kalıyorsunuz. Doğrusunu, yanlışını düşünemeden. Peki ömrümüz hep bu arayışlar içerinde mi olacak ?

Hayatını sağlam temeller üzerine kurmayan insanlar sürekli bir arayış içerisinde olurlar. Bu tıpkı planı çizilmeyen bir yapıyı yapmaya çalışmaya benzer. Üzerinde düşünüp plan yapmadığınız bu yapıda her kademede bir şeyler düşünüp onu denersiniz. Bu da size para ve en önemlisi zaman kaybettirir. Hayatta ise bazen telafisi mümkün olmayan şeylere mal olur. Elbette bir yaşa kadar belirli arayışlar içerisinde olacağız ama bunları anlık şeylerle değil bir ömür kullanacağımız çözüm yolları ile doldurmalıyız. Mesela birinin size bir iş vereceği korkusunu, oradan kaçarak kurtulmak yerine, işleri yaparak bu insanlara karşı nasıl davranılması gerektiğini öğrenmeniz bir ömür işinize yarayacak daha faydalı bir çözüm yolu olacaktır.

Tük toplumunun herkesi doğru ya da yanlış uyarma yapısı vardır. Bunu herkes bilir hatta bu kadar işine karışılan başka bir toplum yoktur. Bu insanlarımızın duyarlı olduğunu gösterir. Ama çoğu zaman yanlış ve boş kelimelerle uyarıldığımızı görüyoruz. Bu insanların bilgisizliği ve zayıf insan ilişkilerinden kaynaklanır. Basit bir örnek,

-          Usta: Oğlum ne yapıyorsun orda çık dışarı aptal adam.

-          Çırak: Tamam usta niye kızıyorsun.

-          Usta: Oğlum iyiliğini düşünüyorum karşılık verme.

Burada yapılan ustaya göre bir doğru, çırağa göre bir yanlış var. Çırak oradan yaptığı

yanlışı görüp çıkmıyor, ustasının korkusundan çıkıyor. Belki doğruyu anlatacak zaman yoktu ama artık çırağın doğrusunu soracağı bir ortamda kalmadı.

Başka bir örnekte, bir arkadaşın bir şeye sahip olma hırsı vardı. Onu alıp hevesini gidermekten başka bir şey değildi amacı. Kaybedeceği zaman ve para onun pekte umurunda değildi. Dünyalık düşünce. O kişiyi aslında buna gerek olmadığı, elindekinin kıymetini bilmesi gerektiği şeklinde kısa bir uyarı yapıldı. Tabi bu pek dinlenilmedi. Hırsının peşinde koşan bu kişi karşılaştığı aksilikler, gördüğü yanlışlar karşısında kararınız değiştirmek zorunda kaldı. Ve bu netice sonucunda sığınacağı bir liman oldu. Elindekinin kıymetini anladı. Yani olan bu aksilikler onu doğruya getirdi. Peki o uyarı olmasaydı. Bir başkası onu hırsının peşinde koşmasına zorlasaydı ne olurdu ? O kadar aksiliğe rağmen, yanlışlığa rağmen bunları görmeyip onu elde etmeye giderdi. Burada insanı doğru konuda uyarmanın değerini görüyoruz.

Biz duyarlı bir toplumuz. İnsanları uyarmalıyız. Doğrusunu büyüklerimizin tasdiklediği ve azami oranda insanı rahatsız etmeyecek şekilde. Burada bize rehber olacak inancımız, atalarımız ve aydınlarımız olmalıdır. Çünkü bunlar bize doğruyu bulma konusunda hep ömürlük fikirler vermiştir.

Bir şeye karar verirken sıkmayın kendinizi, sorun etrafınıza muhataplık seviyenize göre özetleyip sorun. Hepsinden bir fikir alın. Ama size söylenen şeyleri inancınızla ve ahlakınızla örtüşüp örtüşmediğini sorgulamayı unutmayın. Bu şekilde insanları tanıma fırsatınızda olacaktır. Öyle değil mi ? İnsanın fikri neyse, zikri de o demişler. Herkes akıl vermek ister. Siz sorun yeter ki ama doğru insanlara. Akıllı insan akıl verir, diğerleri boş konuşur. Doğruyu bulma konusunda bu size pratiklik kazandırır. Yarın bir gün bir şeye takıldığınızda doğruyu bulmanız, insanları tanıdığınız için daha hızlı sonuçlanabilir.

Ve şunu unutmayın ki her doğru insanlarda saklı değildir. Doğru insanın içindedir. Buda inançlı, ahlaklı ve dürüst olmaktan geçer.

 Öne Çıkanlar

 

Benzer Sayfalar



Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi