Tarihte geride iz bırakmış, insanlığın geleceğini iyi ya da kötü şekillendirmiş çok sayıda kişi yaşamış ve birçok olaylar yaşanmıştır.
Bu kişilerin arasında milyonlarca insanın ölümüne sebep olan, dünyaya korku salanı olduğu gibi; yaptıkları yenilikler ile demokrasinin temellerini atan, icat ettikleri ve buluşlarıyla hayatımızı kolaylaştıranları da bulunmaktadır.
Toplumu inşa eden ve şekillendiren daha çok liderler ve liderlerin olduğu toplumsal hareketlerdir.
İnsanların kaderini belirlemiş, medeniyetlerin yükseliş ve çöküşüne sebep olmuş, verdikleri kararlarla ya da icat ettikleriyle tarihin gidişini etkilemiş bu insanlar yaptıkları ile toplumları etkilemiş, yönlendirmiş veya şekillendirmiş ve tarihteki yerlerini almışlardır.
Bunlardan birisi de Dede Efendi. Kısaca hayatına ve yaptıklarına bakalım.
DEDE EFENDİ KISA HAYATI
Hammamizade Dede İsmail Efendi, Dede Efendi de denir. Klasik Türk musikisinin en büyük bestecilerinden biri. 1778'de İstanbul'da doğdu, 1846'da Hicaz'da öldü. Doğu musikisine yeni tip eserler kazandırdı. Günümüze iki yüzden fazla bestesi kalmıştır.
Güzel sesiyle genç yaşta dikkati çeken İsmail, erkenden müzik öğrenimine başlamıştı. Yenikapı Mevlevihanesine girerek 1001 gün çile doldurduktan sonra <<dede>> ünvanını alan İsmail Efendi, bu arada besteler yapmış ve II. Selim'in dikkatini çekip onun başmüezzini olmuştur. Özel bir üslubu olan Dede Efendi, Doğu müziğinin her alanında besteler yapmıştır. Kayıp birkaç yüz eseri dışında iki yüzü aşkın bestesi bugüne kadar gelmiştir. Bunlar arasında mevlevî âyinleri, dinî peşrevler, şarkılar, yürük semaîleri vardır. Söylentiye göre bir gün Dede Efendiye o zamanlar Avrupa'da çok beğenilen Strauss'un valslerini överler ve ıslıkla da ritmini belirtirler. Dede Efendi hemen o gece oturup bugün Avrupa'lıların bile birçok kere ele alıp işledikleri «yine bir gülnihal aldı bu gönlümü» sözleriyle başlayan ünlü şarkısını besteler.