Tarihte geride iz bırakmış, insanlığın geleceğini iyi ya da kötü şekillendirmiş çok sayıda kişi yaşamış ve birçok olaylar yaşanmıştır.
Bu kişilerin arasında milyonlarca insanın ölümüne sebep olan, dünyaya korku salanı olduğu gibi; yaptıkları yenilikler ile demokrasinin temellerini atan, icat ettikleri ve buluşlarıyla hayatımızı kolaylaştıranları da bulunmaktadır.
Toplumu inşa eden ve şekillendiren daha çok liderler ve liderlerin olduğu toplumsal hareketlerdir.
İnsanların kaderini belirlemiş, medeniyetlerin yükseliş ve çöküşüne sebep olmuş, verdikleri kararlarla ya da icat ettikleriyle tarihin gidişini etkilemiş bu insanlar yaptıkları ile toplumları etkilemiş, yönlendirmiş veya şekillendirmiş ve tarihteki yerlerini almışlardır.
Bunlardan birisi de Cem Sultan. Kısaca hayatına ve yaptıklarına bakalım.
CEM SULTAN'IN KISA HAYATI
Fatih Sultan Mehmet'in küçük oğlu.
1459'da Edirne'de doğdu, 1495'te Napoli'de (İtalya) öldü. Taht uğruna genç yaşında hayatını kaybetti.
Acıklı maceraları ve duygulu şiirleriyle ün yapmıştır.
Halk ve asker tarafından çok sevilen Cem Sultan, devrinin bilginlerinden ders almış bilgili ve duygulu bir şehzadeydi. Babası ölünce ağabeyi II. Bayezid tahta geçmişti. Cem tahtı ele geçirmek amacıyla iki kere ağabeyine karşı ayaklanmış, ilkinde Bursa' ya hâkim olmuş, hattâ kendi adına para bile bastırmış, ikincisinde ise yenilerek kaçmıştı. İşte bu tarihten sonra da Cem Sultan'ın hayatının acıklı devresi başladı. Önce Rodos Şövalyelerinin, sonra Papa VIII. Innocentius'un, daha sonra da ahlâksızlığıyla meşhur Papa A. Borgia'nın eline düştü. Avrupa'da tam on üç yıl, ülkeden ülkeye dolaştırılan Cem'i, Papa Borgia en sonunda Fransa kralı VIII. Charles'a teslim etmek zorunda kalmıştı. Ama, papa, Cem'i öldürdüğü takdirde II. Bayezid'den alacağını umduğu üç yüz bin altını düşündü ve şehzadeyi zehirledi. Cem, otuz altı yaşında, öldü.