Dünya tarihinde görülmüş en uzun süreli hanedanlıklardan biri olan Osmanlı, dünya tarihi ve coğrafyasını şekillendirmiş, yetiştirdiği büyük komutan, devlet adamı, sanatçı ve bilim adamlarıyla emsalsiz bir başarıya imza atmıştır.
Osmanlı unutulmadı, unutulması da mümkün değil. Kurdukları imparatorluk, yüz yıldır paramparça olmuş durumda. Nice kitapların sayfalarına hükmeden alfabeleri yasaklandı, muhteşem tuğraları kitabelerden söküldü, bu devleti 600 yıl yöneten hanedan geri dönmemecesine yurt dışına sürüldü. Üstelik arkalarından lanetlenerek.
Bugünkü nesiller atalarının neler yaptığını bilip tanıdıkça kendilerinin neden onlar gibi olamadığını sorgulayacak ve daha iyisini yapmak için elinden gelenin daha fazlasını yapacaktır.
Bir avuç insanın dünya tarihini 600 yıl boyunca şekillendirecek bir cihan devletinin mimarları haline nasıl geldikleri ve bu düzeni dünyanın en zor coğrafyalarından birinde kurup asırlar boyu nasıl devam ettirdikleri her zaman araştırılıp ders çıkarılması gereken bir konu olacaktır.
1. MUSTAFA KISA HAYATI
BİRİNCİ MUSTAFA KAÇINCI PADİŞAH?
DOĞUM TARİHİ, SALTANATI, ÖLÜMÜ
15. Osmanlı Padişahı
Babası: III. Mehmed
Annesi: Halime Sultan
Doğumu: Manisa, 1591
Ölümü: İstanbul, 1639
I. Saltanatı: 1617-1618 II. Saltanatı: 1622-1623
III. Mehmed'in muhtemelen Halime Sultan adlı eşinden doğmuş bulunan Şehzade Mustafa, 26 yaşındayken ağabeyi I. Ahmed'in ölümü üzerine tahta çıktı. Böylece Osman Gazi'den bu yana Osmanlı hanedanında padişahlık ilk defa babadan oğla değil, kardeşten kardeşe geçmiş oluyordu. I. Mustafa iki defa padişahlık yapmıştır. Birinci saltanatı sadece 3 ay, 10 gün sürmüş, annesi onun sorumluluklarını üstlense de, devlet adamları ve ulemanın kararıyla tahttan indirilmiştir (Şubat 1618). Yerine, yeğeni Osman tahta çıkarılınca sarayda bir odaya kapatılmış ve 4 yıl sonra II. Osman'ın feci şekilde öldürülmesi üzerine yeniden tahta davet edilmiştir (Mayıs 1622). O sırada İstanbul yeniçeri isyanlarıyla çalkalanıyordu. Erzurum Valisi Abaza Mehmed Paşa, Sultan II. Osman'ın intikamını almak için ayaklanmıştı. Bunları önleyebilecek bir kudreti olmadığı anlaşılınca 4 ay sonra yeniden tahttan indirildi. 17 yıl sarayda kapalı kaldıktan sonra aniden öldü ve eskiden Ayasofya'nın vaftizhanesi olarak kullanılan metruk binaya defnedildi (daha sonra yanına Sultan İbrahim de gömülecektir). Bazı kitaplarda kendisine "Deli" lakabı takılmakla birlikte deli olmadığı muhakkaktır. Ancak asabının bozuk olduğu ve dünya işlerini -padişahlık dahil- umursamadığı, kadınlara iltifat etmediği gibi belirtilerden yola çıkarak sıkıntılı bir kişiliği olduğu söylenebilir. Tarihçi Naima onun için "Padişah-1 Edhem-meşreb" demiştir. Naima bu sözü onun tahtı iki defa itirazsız terk etmiş olması üzerine söylemiştir (kralken tacını tahtını terk eden ve dervişlik yoluna giren İbrahim b. Edhem'e yönelik bir benzetme). Osmanlı tarihinde iki defa tahta çıkan ve iki defa inen tek padişahtır. (Daha önce II. Murad ve oğlu Fatih iki defa tahta çıkmakla birlikte bir defa inmişler, ikinci defa tahtlarını ancak ölmek suretiyle boşaltmışlardır).