Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat


CİHAN DEVLETİ OSMANLI

OSMANLI PADİŞAHLARI


Dünya tarihinde görülmüş en uzun süreli hanedanlıklardan biri olan Osmanlı, dünya tarihi ve coğrafyasını şekillendirmiş, yetiştirdiği büyük komutan, devlet adamı, sanatçı ve bilim adamlarıyla emsalsiz bir başarıya imza atmıştır.

Osmanlı unutulmadı, unutulması da mümkün değil. Kurdukları imparatorluk, yüz yıldır paramparça olmuş durumda. Nice kitapların sayfalarına hükmeden alfabeleri yasaklandı, muhteşem tuğraları kitabelerden söküldü, bu devleti 600 yıl yöneten hanedan geri dönmemecesine yurt dışına sürüldü. Üstelik arkalarından lanetlenerek.

Bugünkü nesiller atalarının neler yaptığını bilip tanıdıkça kendilerinin neden onlar gibi olamadığını sorgulayacak ve daha iyisini yapmak için elinden gelenin daha fazlasını yapacaktır.

Bir avuç insanın dünya tarihini 600 yıl boyunca şekillendirecek bir cihan devletinin mimarları haline nasıl geldikleri ve bu düzeni dünyanın en zor coğrafyalarından birinde kurup asırlar boyu nasıl devam ettirdikleri her zaman araştırılıp ders çıkarılması gereken bir konu olacaktır.


1. AHMED KISA HAYATI

BİRİNCİ AHMED KAÇINCI PADİŞAH?

DOĞUM TARİHİ, SALTANATI, ÖLÜMÜ


14. Osmanlı Padişahı

Babası: III. Mehmed

Annesi: Handan Valide Sultan

Doğumu: Manisa, 1590

Ölümü: İstanbul, 1617

Saltanatı: 1603-1617

III. Mehmed'in şehzadeliğinde Handan Sultan'dan Manisa'da doğan oğludur. 23 Aralık 1603 günü tahta çıktığında sadece 14 yaşındaydı, 14 yıl padişahlık yapmıştır, aynı zamanda 14. Osmanlı padişahı olmuştur. III. Mehmed Padişah olur olmaz büyük sorunları kucağında buldu. İç bünyeyi sarsan Celali isyanları, hazineyi tamtakır hale getiren Avusturya ve İran savaşları bütün hızıyla devam ediyordu. Avusturya İmparatoru'nu Zitvatorok Antlaşması'nı (1606) imzalamak zorunda bırakan gelişmeler Kırım Hanlığı süvarilerinin akın ve baskılarıyla gerçekleşti. Bu antlaşma, 15 yıldır süregelmekte olan Avusturya savaşlarını sona erdirmiş oluyordu. İran Şahı Abbas ile yapılan savaşlarda ise başarılı sonuçlar alınamadı. Tebriz, Erivan, Kars ve Şirvan kaybedildi. 1612 yılında Safevilerle bir barış antlaşması yapılmakla birlikte (antlaşmaya özellikle Peygamberimizin (sav) ashabına İran'da küfür edilmeyeceği maddesi konulmuştu), pek uzun ömürlü olmadı. 3 yıl kadar sonra savaş yeniden başladı. Aynı zamanda Celali isyanları da sürüyordu. O kadar azgınlaşmışlardı ki, "İstanbul ve Rumeli senin olsun, Anadolu bizimdir" teklifinde bulunma cüretini gösterebiliyorlardı. Nihayet Kuyucu Murad Paşa adlı vezir sert önlemlerle ve kan dökerek isyanları bastırmaya muvaffak oldu. Güneyde Canbulatoğlu Ali ve Maanoğlu Fahreddin adlı asiler yenilgiye uğratıldılar. Öte yandan Erdel'de Osmanlı düzeni yeniden tesis edildi (1614). İskender Paşa'nın 1616'da Boğdan'a başarılı bir sefer yaptığını biliyoruz. Murad Reis ve Halil Paşa adlı deniz kahramanlarının kazandırdığı zaferler az da olsa yüz güldüren gelişmelerdi. Onun zamanında Osmanlı- Polonya barış antlaşması imzalandı (1617). Öldüğünde, 1617'de ibadete açtığı Sultanahmet Camii'nin yanında yaptırdığı türbesine defnedildi. Genç yaşında tahta çıkmasına rağmen kararlı icraatlarda bulunmuş ve kardeş katli uygulamasını durdurmuştur. Tasavvufi yönü ağır basan şiirlerinde "Bahti" mahlasını kullanmıştı. Şeyh Aziz Mahmud Hüdai'ye bağlıydı.


 Öne Çıkanlar

 

Benzer Sayfalar



Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi