Allah, kendisini tanıyıp, ibadet etsinler ve yeryüzünü imar edip onu ekip biçsinler diye insanları yaratmak istedi. Meleklere: - Yeryüzünde bir halife yaratacağım dedi. Melekler: - Orada bozgunculuk yapacak, kan akıtacak birini mi yaratacaksın ya Rabbi… Oysa biz seni överek yüceltiyor ve daima itaat ediyoruz dediler. Allah: - Ben sizin bilmediklerinizi bilirim diye cevap verdi. Melekler birbirlerine: - Şüphesiz ki Rabbimiz herşeyi bilir… dediler. Allah: - Ey meleklerim! Ben o insanı topraktan yaratıp ruhumdan üfleyif şekillendirerek can verdiğim zaman hepiniz ona secde edip, gerekli saygıyı gösterin diye buyurdu. Melekler hep birden: - Ey yüce Rabbimiz, emrini dinler ve Sana itaat ederiz… dediler. Ancak Allah’ın bu emri şeytanın hoşuna gitmemişti. Kendini çok beğeniyor, büyükleniyordu. Nihayet Allah, Adem’e (a.s.) ruhundan üfledi ve onu olgun bir canlı varlık, yani insan olarak yarattı. Melekler hemen Adem’e (a.s.) secde ettiler. Şeytan ise büyüklenip isyan etti. Böylece Allah’a karşı gelenlerden oldu. Yüce Allah ona: - Niçin emrimi dinlemedin? Şeytan: - Beni ateşten onu çamurdan yarattın. Ben ondan daha üstünüm dedi. Bunun üzerine Yüce Allah öfkelenip onu cennetten kovdu: - İn oradan defol! Sen artık alçağın biri oldun. Büyüklenmek sana düşmezdi, buyurdu. Şeytan ne yapacağını şaşırdı. Şöyle dedi: - Ey Rabbim! Beni, Adem’in yüzünden cennetten kovdun. Öyleyse ben de onu ve evlatlarını doğru yoldan saptırıp kötülük edeceğim, onlara ahlak dışı şeyler öğreteceğim. Allah: - Ey cennetimden kovulan şeytan! Ben topraktan yarattığım Adem ve oğullarına akıl verdim. İyiliği kötülükten ayırır ve seni dinlemezler. Sana kıyamet gününe kadar müsaade ediyorum. Allah, Adem’i cennete koydu. Cennetin meyvelerinden yiyor sularından içiyordu. Fakat kendi cinsinden konuşacak kimse bulamıyordu. Yüce Allah ona acıyıp, beraber yaşasınlar diye ona kendi cinsinden bir eş yarattı. Bir gün Adem (a.s.) uyudu. Uyandığında yanında önceden görmediği bir kadının oturduğunu gördü. Adem (a.s.) ona sevinçle baktı. Hareket ettiğini görünce, heyecanla: - Sen Havva’sın dedi. Artık Adem ile Havva Cennette mutlu bir şekilde yaşıyorlardı.